Eğer başladığın yolda ilerlersen tüm zamanların en büyük adamı olursun. | Open Subtitles | اذا استمريت بالطريقى التى بدأت بها ستصبح الاعظم فى كل العصور |
Çekim tekniğiyle ilgili tüm detayları vermek istemiyordur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | حينهاظننتأنهلميكنيريد.. أن يستفيض فى كل جانب من جوانب صناعته للأفلام |
Her dalga geldiğinde, onlar... içlerindeki bütün kötü şeyleri dışarı atıyor. | Open Subtitles | فى كل مرة يأتى فيها المد كل الأشياء الفاسدة تخرج منها |
- Her şeyin normal olduğunu söylediler. - Diğer her şeyin normal. | Open Subtitles | إنهم يقولون أن كل شئ طبيعى فى كل شئ آخر ، نعم |
Hemen her gece, her hane karartma uygulamak zorundaydı. | Open Subtitles | فى كل ليله , كان على كل منزل الألتزام بالقيود المفروضه على الأضاءه |
her yerde, duş başlığı görünümü verilen su boruları vardı. | Open Subtitles | فى كل مكان كان هناك ادوات رش للمياه كأنها للأستحمام |
Sokaklarda yargıçlar yokken, tüm isyankarlar Mega Kent'i talan ediyor. | Open Subtitles | بدون القضاة فى الشارع تندلع الاضطرابات فى كل انحاء المدينة |
Uygun durumdaki tüm SG takımları 2 Saat içinde geçit odasında olsun. | Open Subtitles | ارغب فى كل فرق اس جي الجاهزه فى غرفه البوابه خلال ساعتين |
Verirdim ama tüm garlarda ve mekik istasyonlarında seni arıyorlardır. | Open Subtitles | بامكانى هذا ,ولكنهم سيبحثون عنكِ فى كل محطة اتوبيس ومكوك |
Isaac Newton, belki de tüm zamanların en büyük bilim adamı, bir keresinde | Open Subtitles | إسحاق نيوتن الذى ربما قد يكون أعظم عالم فى كل الأزمان,قال ذات مرة |
- Evet? Elimizdeki bütün veritabanlarına baktık. Hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لقد دققنا فى كل البيانات لدينا و لا يوجد شىء |
Kıvılcım'ın enerjisi iyi. Aralarında en hızlısı, bütün yarışları kazanır. | Open Subtitles | وسبارك لديه طاقة جيدة هو الاسرع فاز فى كل السباقات |
bütün evleri arayana kadar, buradaki herkes bu alanın içinde kalmak zorunda. | Open Subtitles | الجميع يبقى في الساحة ، في الوقت الذي نبحث فى كل منزل |
- Her yerdeki söylentilerden. Söylentiler hep olacak. Her zaman vardı ve hep olacak. | Open Subtitles | ـ الكلام فى كل مكان ـ سيكون هناك دائما ً كلام |
- Neden söz etmezsem, Betty? - Her yerdeki söylentilerden. Söylentiler hep olacak. | Open Subtitles | ـ الكلام فى كل مكان ـ سيكون هناك دائما ً كلام |
Hemen her zaman, daha ben hava raporunu sunmadan ne anlatacağımı söyleyebilirdi. | Open Subtitles | وكان يمكنه أن يخمن فى كل مره تقريباً وقبل أن أخبره بتقرير الطقس ما أنا بصدد أنا أقوله |
sanırım bana evlilikten bahsediyordu yada bana heryere işemememi söylüyordu ama burada yakalanmayacağım ,hemen Hemen her gece | Open Subtitles | أعتقد انها كانت تحدثنى .. عن الزواج و أيضاً قد قالت لى ألا أتبول فى كل مكان |
Biraz olsun Ross'u düşünmeyi bırakırsan her yerde harika erkeklerin olduğunu fark edersin. | Open Subtitles | إن توقف عن التفكير بـ روس قليلا ستجدين رجالا لطفاء فى كل مكان |
Ben de, her odaya koydukları şu telefondan resepsiyonu aradım. | Open Subtitles | فقمت بالإتصال بهذا المكتب عن طريق الهاتف الموجود فى كل غرفة |
Gayet iyi standart yiyecekler... Gökkuşağının her bir renginden protein içeren. | Open Subtitles | وكل هذا بأجر قياسى البروتين فى كل ألوانه فى قوس قزح |
Aslında sınır boyunca... şeriflik yapan kardeşlerin var, değil mi? | Open Subtitles | فى الواقع لديك أخوين يعملان كشرطيين فى كل المناطق ، أليس كذلك ؟ |
Benimle zıtlaştığın her konuda fikirlerine ne kadar değer verdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف كم أقدر حكمك و فى كل مناسبة ، تقوم بمعارضة رأيى |