"فى لحظة" - Traduction Arabe en Turc

• bir anda
• Bir an
• bir noktada
• sıradan bir öğleden sonrada

Bir dakika önce Goa'uld ile konuşuyorsunuz, sonra bir anda, sıradan bir... adamla...kişiyle.
فى لحظة ما تتحدث إلى جواؤلد و فى اللحظة التالية تتحدث لشخص عادى

Ama işte, hayatımın bir anda nasıl değiştiğinin hikâyesi bu.
ولكن هذه القصة توضح كيف تغير كل هذا فى لحظة

Onu korkuya ve öfkeye kapıldığı bir anda vurdu.
إطلقت النار علية فى لحظة من الخوف والغضب

Fransız ordusu Bir an için durakladı. Amerikalılar bunu anlayamadı.
حسناً، فى لحظة ما توقف الجيش الفرنسى عن التقدم لوهلة وهو ما لم يفهم الأمريكان سببه

İnsanı Bir an fark edip, diğer zamanlarda göremeyen, medyadır.
إنه الإعلام الذى يبرز شخصاً دون غيره شخصٌ ما فى لحظة ما .. دون غيره

Ve sen, hergün geriye dönüp bakıp seni düşünmekten bıktım, ama belki bir noktada tam buraya geliyorsun ve ben hiç birşey bilmiyorum ama desteğin için şimdi iyi oldu.
وأنت لقد سئمت النظر إلى كتفى كل يوم وأفكر بأنه فى لحظة ما ستأتى فجأة وتقوم بتحطيم كل شىء

Ve sonra siz ikiniz gelip sıradan bir öğleden sonrada onları bana getirdiniz.
ثم جئتما واوقعتموهما... فى لحظة.

Bir saniye önce ekrandaydı, bir anda kayboldu.
فى لحظة كانت على الشاشة وفى اللحظة التالية لم تكن موجودة

bir anda hayatımızın tüm hayalleri paramparça olmuştu.
فى لحظة واحده ، كُلّ احلام حياتِنا حُطّمتْ.

Bütün bunlar, Robin Hood'un yayından çıkan bir okla bir anda yok oldu.
, كل هذا ينتهى فى لحظة و احدة بسهم واحد يطلق من قوس روبن هود

Böyle keder dolu bir anda bile bize bir seçim sunuluyor.
حتى فى لحظة من الحزن لا تُقدر مثل تلك الواحدة نحن اُعطينا الخيار

-Bu 100 bin kişinin ölümü demek oluyor. bir anda.
لنقول تقريبا حوالى 100,000 قتيل فى لحظة

Ama bu bir anda değişebilir.
ولكن هذا يمكن أن يتغيّر فى لحظة

Sadece Bir an için her şey harikadır.
شعرت فيها بأن كل شيء على ما يرام؟ فى لحظة واحدة تجدين كل شيء جيّداً

Bir an geliyor yüzüklere bakıyorum ve daha sonra burdayım.
فى لحظة ما أبحث عن خاتم للزفاف و من ثم أكون هنا

Bir an yüzlerine bakıyorum ve bir sonrakinde buradayım.
فى لحظة ما أبحث عن خاتم للزفاف و من ثم أكون هنا

Belli bir noktada, bariyerler arasında bir açıklık gördüm ve dedim ki:
فى لحظة معينه, رأيت فتحة بين الحواجز.. وقلت

O hayatında kritik bir noktada, yakında liseye gidecek ve bu benim için daha zor ve daha zor olacak
إنه فى لحظة حاسمة بحياته إنه ذاهب للمدرسة الثانوية وسيكون الأمر صعباً علىّ للتحدث معه وتقويمه

bir noktada sakinleşmek zorundasınız.
لكن فى لحظة ما لابد على المرء أن يستقر