Olay yerinde bombacının hedef listesini bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا قائمة بخطط التفجير فى مسرح الجريمة |
Başka bir şey yok. Şerif bizi Olay yerinde bekliyor. | Open Subtitles | لا يوجد، الشريف فى مسرح الجريمة فى انتظارنا |
Olay yerinde bir parça toplumsal tepki oluşturabilecek bir kanıt var. | Open Subtitles | حسنا، هناك ادلة فى مسرح الجريمة قد تسبب غضب الجمهور |
Olay yerinde boy gösterdiğimiz için katili yakalayacağımızı düşünüyorsun. | Open Subtitles | ظننتِ لأنّنا ظهرنا فى مسرح الجريمة فنحن خرجنا لنمسك بالقاتل |
63'te gördüğüm kurbanların hepsi, 5'i birden, ...ciğerleri çıkarılmış halde suç mahallinde bulundular. | Open Subtitles | كل الضحايا الذين حققت فى قتلهم عام 63 وجدت فى مسرح الجريمة منزوعة الأكباد الجرائم الخمسة جميعها |
Senin silahınla ateş ettim. Olay yerinde sen de olmalısın. | Open Subtitles | اطلقت النار من سلاحكِ عليك التواجد فى مسرح الجريمة |
CSI, Olay yerinde güvenlik kamerası olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | المتحريين قالوا انه لايوجد اى كاميرات مراقبة فى مسرح الجريمة |
Acil müdahale ekipleri şu an Olay yerinde, yakında bir sayı alırız. | Open Subtitles | المسعفين فى مسرح الجريمة سنحصل على ارقام قريبا |
Bütün olaylarda çocuklar zarar verilmeden Olay yerinde bırakılmış. | Open Subtitles | فى كل حالة، الاطفال تركوا بلا اذى فى مسرح الجريمة |
Olay yerinde parmak izi yok. Şüpheli eldiven kullanmış. | Open Subtitles | لا بصمات فى مسرح الجريمة الجانى يرتدى قفازات |
Olay yerinde bulunan halı iplikleri bir Socala Tüvit halıdan. | Open Subtitles | التى وجدت فى مسرح الجريمة هم من سجادة سكولا تويد و المدعى عليها تملك هذا السجاد ؟ |
Olay yerinde bozulma delilleri var. | Open Subtitles | كان هناك ادلة على التراجع فى مسرح الجريمة |
Nick, Matthew Tarland'ın telefonunu Olay yerinde buldu değil mi? | Open Subtitles | نيك وجد هاتف ماثيو تارلاند فى مسرح الجريمة , صحيح ؟ |
Greg kırık bir şarap cam Olay yerinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | جريج قال انة كان هناك كأس خمر مكسور فى مسرح الجريمة |
DÖA Canning, güneydoğu yerel AÇKD timi ile birlikte Olay yerinde. | Open Subtitles | العميل الخاص " كانين " فى مسرح الجريمة بصحبة الفريق الاقليمى |
Ve bu da Olay yerinde bulunan cinayet silahı. | Open Subtitles | و هذا سلاح الجريمة الذى وجدوه فى مسرح الجريمة |
Kıdemli ajan Olay yerinde bulunan para ve uyuşturucu miktarını kanıt olarak almadan önce kayıt altına almak zorundadır. | Open Subtitles | ومن المفترض أن العميل الاقدم يقوم بتسجيل كمية الاموال و المخدرات فى مسرح الجريمة قبل أصدارها كدليل. |
Yine de Olay yerinde iz bırakmadı. | Open Subtitles | رغم هذا لم يترك اى ادلة فى مسرح الجريمة |
Saçlara gelince ... suç mahallinde saç kılı veya kepek bırakmaktan sakınmak için daima mousse kullan. | Open Subtitles | . استعمل الموس دائما حتى لا تترك اى شعر او قشرة فى مسرح الجريمة |
Sanki suç mahallinde bulunmuş gibi. | Open Subtitles | هل تعتقد أنه كان فى مسرح الجريمة |
Ben şerifken, ...1933'teki Powhattan Mill cinayetleri döneminde, ...sadece dört ceset, suç mahallinde bulunmuştu. | Open Subtitles | عندما كنت مديرا للشرطة أثناء قضايا القتل فى طاحونة " بوهاتان " عام 1933 فقط أربعة ضحايا وجدوا فى مسرح الجريمة |