Dokuz yaşındaki erkek kardeşi hemen oradaymış çimenliğin önünde ve güpegündüz olmuş. | Open Subtitles | اخاها صاحب ال9 اعوام كان هناك فى الحديقة الامامية فى وضح النهار |
Hatırlıyorum. güpegündüz camı kesmişlerdi. | Open Subtitles | أننى أتذكرها لقد قطعوا الزجاج فى وضح النهار |
- güpegündüz! - Biri polis çağırsın! | Open Subtitles | اتفعل هذا فى وضح النهار ليستدعى احدكم الشرطه |
Cinsel lütuflarını Gün ışığında satmak için özel bir kadın olmak gerekir. | Open Subtitles | يتطلب هذا نوعاً خاصاً من النساء لكى تبيع خدمات جنسية فى وضح النهار |
Gün ışığında, yolun ortasında yapmıyoruz, hayır. | Open Subtitles | ليس فى وضح النهار , فى وسط الطريق, نحن لا نفعل |
Sizin neyiniz var. Ahlaklı kadınların gündüz vakti sokaklarda gezemediği günleri unuttunuz mu? | Open Subtitles | ألا تتذكروا عندما لم تستطيع أى امرأة محترمة أن تسير فى الشارع فى وضح النهار ؟ |
Ortadan kaldırma güpegündüz yapılıyordu ve her zamanki gibi inkâr ediliyordu. | Open Subtitles | غالباً ما أختطف المعارضين فى وضح النهار لكن بشكل يمكن بسهولة انكار المسئولية عنه |
Ve ben şimdiye kadar, izinsiz girmiş şüpheli birini güpegündüz ve bu kadar yakından vuracak kimseyi görmemiştim. | Open Subtitles | و لا أعرف أحدا أطلق الرصاص على متهم أو دخيل فى الأذن فى مدى تصويب قصير و فى وضح النهار |
güpegündüz bize soyman çok cesurca. | Open Subtitles | يا لها من شجاعة ان تسرقينا فى وضح النهار |
İki gözü de çıkarmak zaman alır hem de güpegündüz bir otoparkta. | Open Subtitles | ازالة كلتا العينان يستغرق وقتا و تم فى موقف سيارات فى وضح النهار |
Şahitlerin gözü önünde güpegündüz iki adamın öldürülmesiyle sonuçlandı. | Open Subtitles | و النتيجة مقتل رجلين فى وضح النهار و أمام شهود |
Bütün şehirlerimizden kızları güpegündüz kaçırdılar. | Open Subtitles | يتم اختطاف الفتيات فى مدننا مجاناٌ فى وضح النهار |
Eğer dünya bilmeliyse ki, Roma'nın bir kralı olmayacak o zaman güpegündüz, özgür adamların onurlu davranışıyla, bırak biz yapalım. | Open Subtitles | -كى يعلم العالم كله ان روما لن يكون لها اى ملك -و دعونا نقوم بها كالشرفاء فى وضح النهار -اى نهار تقصد يا بروتس؟ |
Sıradan bir trafik görevindeyken ortağı arabadan inip... destek vermesi gerekirken bunu yapmadığı için... bilet parasını ödemek istemeyen bir serseri tarafından hem de güpegündüz öldürüldü. | Open Subtitles | لقد قتل من يصنع الروتين توقف المرور فى وضح النهار بواسطة الشرير الذى لم يريد تذكرة عندما شريكه كَان يخرج من السيارة وتؤيده، هو لَم |
- Ama güpegündüz. - Dedim ya, Tanrı onları kör edecek. | Open Subtitles | أننا فى وضح النهار - لقد أخبرتك , الله سيعميهم من أجلنا - |
Buna güpegündüz soygun denir! | Open Subtitles | إنها سرقة فى وضح النهار |
Buna güpegündüz soygun denir! | Open Subtitles | إنها سرقة فى وضح النهار |
Gün ışığında, Tanrı, Dr. Kim ve herkesin önünde mi? | Open Subtitles | فى وضح النهار ؟ أمام الدكتور (كيم) وكل الأشخاص ؟ |
- Hayalet Gün ışığında insan kovalamaz. - Doğru. | Open Subtitles | - الأشباح لا تطارد الأنسان فى وضح النهار . |
Gün ışığında bile bunları görebilirdik. | Open Subtitles | حتى فى وضح النهار كنا نرى... .. |
gündüz vakti zorla ırza geçmek bu kasabada küçük kabahat mı sayılıyor? | Open Subtitles | أليس إغتصاب بالقوة فى وضح النهار جنحة فى هذه البلدة ؟ |