başka bir zaman, başka bir yerde bir şeyler yaşayabilirdik. | Open Subtitles | ربما فى وقت آخر ومكان آخر , كان يمكن ان يحدث فرقا |
Uğraman çok iyi oldu. Belki başka bir zaman görüşürüz! | Open Subtitles | لقد كان جميلا منك أن تتوقف ربما يمكننا أن نفعلها فى وقت آخر ؟ |
Üzgünüm çocuklar. Bunu Başka zaman yaparız. | Open Subtitles | أعتذر أيتها الطفلتان ، سوف أفعل ذلك فى وقت آخر |
Hayır, evden olmaz, Belki Başka zaman. | Open Subtitles | . لا أريد أى شئ من هناك . ربما فى وقت آخر |
- Tuhaf bir adamsınız. - Bunu başka sefere konuşuruz. | Open Subtitles | انت شاب غريب سنتحدث عن هذا فى وقت آخر |
Evet. başka sefere. | Open Subtitles | نعم، ربّما فى وقت آخر |
Doktora gitmen gerek. Bu konuyu daha sonra konuşuruz. | Open Subtitles | يجب عليك رؤية طبيب لذلك نحن بصدد الحديث حول هذا فى وقت آخر |
O olur, ama başka bir zaman. | Open Subtitles | انا ارحب بهذا, ولكن ,فى وقت آخر |
Bunu başka bir zaman konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | أنستطيع التحدث عن هذا فى وقت آخر ؟ |
- Paranı almayacak mısın? - başka bir zaman. | Open Subtitles | ربما فى وقت آخر سأتصل بك بخصوص الرحلة |
başka bir zaman konuşuruz. | Open Subtitles | سنتحدث عنى فى وقت آخر |
Belki bunu başka bir zaman görürsünüz. | Open Subtitles | ربما ترين ذلك فى وقت آخر |
Belki başka bir zaman? | Open Subtitles | ربما فى وقت آخر ؟ |
Hayır, evden olmaz, Belki Başka zaman. | Open Subtitles | . لا أريد أى شئ من هناك . ربما فى وقت آخر |
Dünyayı değil. Bir kızı. Dünyayı Başka zaman kurtarırız. | Open Subtitles | ليس العالم, ديدتس, الفتاة نحن سننقذ العالم فى وقت آخر |
Keşke programı kaydedip Başka zaman izlemeni sağlayan aletler olsaydı. | Open Subtitles | نعم و كأنه ليس لديك جهاز لتسجله و تشاهدة فى وقت آخر |
Belki başka sefere. | Open Subtitles | ربما فى وقت آخر. |
Evet, kesinlikle başka sefere | Open Subtitles | أجل... بالتأكيد فى وقت آخر. |
Bunu daha sonra konuşuruz, tamam mı? | Open Subtitles | سنتحدث عن ذلك فى وقت آخر, حسنا ً ؟ |
Üzgünüm, efendim sizin için daha sonra geleceğiz. | Open Subtitles | عذرا سيدي ، يجب أن نعود فى وقت آخر |