| Artık Londra'da yaşıyor ve ekmeği dünyanın her yerine FedEx ile gönderiyor. | TED | الآن الخبز في لندن، ويرسل خبزه عبر فيدكس لكل أنحاء العالم. |
| Ben de FedEx paketine yüz tane akrep koydum. | Open Subtitles | هو طلب ذلك , فوضعت 100 عقرب في مغلف فيدكس |
| - FedEx'e gönderdim, Sheila. | Open Subtitles | "لقد قمت بإرسالها عن طريق "فيدكس لقد وصلتكِ خلال ليلة |
| Bulabildikleri tek şey genç hemşirenin, kargo poşetindeki doğranmış pelvis kemiği oldu. | Open Subtitles | وهذا كل ما وجدوه "الممرضة الشابة منزوع حوضها في ظرف "فيدكس |
| Buralarda kargo gönderebileceğim bir yer var mı? | Open Subtitles | هل ثمة مكتب (فيدكس) هنا؟ |
| O salak tavşanı bana bırak, yarın kargoyla yollarım. | Open Subtitles | أتركي الدمية اللعينة وسأرسلها غداً عن طريق (فيدكس) |
| - Sor. Yanlış anlama ama, neden gidip FedEx'le çalışmadın ki? | Open Subtitles | مع فائق إحترامي لقرارك، لماذا لم تُستأجر شركة "فيدكس" للنقل البضائع لفعل هذا؟ |
| Alacağından emin olmak için FedEx'te sırada bekledim. | Open Subtitles | (لقد أرسلتها عن طريق شركة (فيدكس لأتأكّد من وصولها في الوقت المُحدّد |
| Üstelik zamanında alacağından emin olmak için FedEx'te sıra bekledim. | Open Subtitles | (لقد أرسلتها عن طريق شركة (فيدكس لأتأكّد من وصولها في الوقت المُحدّد |
| FedEx kamyonu geldi. Benim yerime imza atar mısın? | Open Subtitles | شاحنة (فيدكس) للتو وصلت هل يمكن ان تذهبي وتوقعي نيابة عني |
| Bu şeyler FedEx kadar güvenilirler. | Open Subtitles | هذه الاشياء تعمل كشركة فيدكس |
| - FedEx* - Bu saatte mi? | Open Subtitles | (فيدكس) - بهذا الوقت ؟ |
| Buralarda kargo gönderebileceğim bir yer var mı? | Open Subtitles | هل ثمة مكتب (فيدكس) هنا؟ |
| O salak tavşanı bana bırak, yarın kargoyla yollarım. | Open Subtitles | أتركي الدمية اللعينة وسأرسلها غداً عن طريق (فيدكس) |