Sigaranın dumanı onlara gelecek sonra Fidel Castro gibi kokacaklar. | Open Subtitles | دخان السجائر سيصل اليهن الان ان رائحتهم مثل فيدل كاسترو |
Örneğin: Şili'de Augusto Pinochet'in veya Küba'da Fidel Castro'nun diktatörlüğü gibi bir durumu örtbas etmeniz istense ne olur? | TED | على سبيل المثال: لو طُلب منك أن تنقل عن دكتاتور، مثل نظام أوغوستو بينوشيه في تشيلي أو فيدل كاسترو في كوبا؟ |
Sanırım Meksika hikayesinin amacı suçu Fidel Castro'ya atmaktı. | Open Subtitles | وأعتقد أن المقصود من لقطة المكسيك كان إلقاء اللوم على فيدل كاسترو |
Ike'ın deyimiyle Fidel Castro'nun bilinçli saldırgan politikasına cevaben yapılmıştı. | Open Subtitles | وذلك ردًا على ما وصفه آيك بسياسة فيدل كاسترو العدائية المتعمدة |
Silahın, başkana Fidel Castro tarafından... bizzat hediye edildiği bilinmektedir. | Open Subtitles | الرصاص الطائش يتطاير في كل مكان على ما يبدو أن البندقية كانت هدية أعطيت من فيدل كاسترو مباشرة إلى الرئيس |
Sammy Davis, Jr Fidel Castro, Gandhi, Nelson Mandela, Eric Cantona ve Yaşlı Mavi Gözler, Bay Frank Sinatra. | Open Subtitles | فيدل كاسترو, غاندي, نيلسون مانديلا, إريك كانتونا وصاحب العيون الزرقاء العجوز نفسه, السيد فرانك سيناترا |
CIA ve Kennedy ile Fidel Castro'yu öldürebilmek için işbirliği yaptı. | Open Subtitles | كان يعمل مع كل من وكالة المخابرات المركزية وجون كنيدي في محاولة لاغتيال فيدل كاسترو. |
Hey kahve leken aynı Fidel Castro'ya benzemiş. | Open Subtitles | بقعة القهوة خاصتك تشبه فيدل كاسترو. |
Dağlarda yıllarca süren gerilla savaşlarından sonra 33 yaşındaki karizmatik avukat Fidel Castro Havana'ya 8 Ocak 1959 yılında giriş yaptı. | Open Subtitles | بعد سنوات من حرب ،العصابات في الجبال دخل المحامي البالغ من العمر 33 عامًا ذو الشخصية البرّاقة، فيدل كاسترو إلى هافانا في الثامن من يتاير 1959 |
Küba devriminin lideri Fidel Castro sen çok yaşa! | Open Subtitles | فليحيا زعيم الثورة الكوبية فيدل كاسترو |
"Üzerinde, ""Salvador'a, Silah Arkadaşlarından, Fidel Castro"" yazmaktadır." | Open Subtitles | لقد كان النقش:"إلى سلفادور من أخيك في الجيش فيدل كاسترو" |
Fidel Castro, bu arazinin kontrolünü devralmak için bizzat beni gönderdi. | Open Subtitles | فيدل كاسترو) أرسلنى شخصيا) لآخذ عقد ملكية هذه الأرض |
Tamam. Fidel Castro. | Open Subtitles | حسنا, فيدل كاسترو |
1961'de, Küba'da Fidel Castro'yu öldürmeye çalışmıştık. | Open Subtitles | لقد حاولنا قتل رجل فدراليّ (فيدل كاسترو) في (كوبا) عام1961 لكن الآمر لم ينجح |
Kimse Fidel Castro'yu ciddiye almamıştı. | Open Subtitles | لا أحد أخذ (فيدل كاسترو) على محمل الجدّ. |
"1962 yazında, Domuzlar Körfezi Çıkarmasının ardından tutuklanan 1113 esirin salınması için Küba'ya, Fidel Castro'yla görüşmeye gönderildi." | Open Subtitles | في صيف 1962، أُرسل إلى (كوبا) لمناقشة (فيدل كاسترو) بخصوص شروط الإفراج عن 1113 سجيناً أعتقل بعد غزو (خليج الخنازير) |
Fidel Castro gibi, tek farkı onun bir ülkeyi yönetiyor olması. | Open Subtitles | مثل (فيدل كاسترو) الذى كان عماد الدولة |
Bunu bana bizzat Fidel Castro verdi. | Open Subtitles | أخذت هذا من (فيدل كاسترو) شخصيا |
Bu gün, Havana'da, Fidel Castro herkesçe bilinen suça bulaşmış şahısları Küba'dan sınır dışı etti. | Open Subtitles | ...اليوم, فى (هافانا) قام (فيدل كاسترو) بطرد شخصيه عاتية الإجرام من كوبا |
Avukat bey "Fidel Castro şekli" yapmış. | Open Subtitles | -تبدو مثل النائب(فيدل كاسترو ! ) |