yeni bir virüs ortaya çıkar ve orman yangını gibi yayılır. | TED | يظهر فيروس جديد وينتشر كالنار في الهشيم. |
Problem bu virüsün ara sıra çok çarpıcı bir şekilde mutasyona uğrayıp, aslında yeni bir virüs haline gelmesi. Böyle durumlarda pandemiler oluşuyor | TED | أتعلمون, المشكلة هي لو تحور هذا الفيروس كل فترة بشكل كبير, سيصبح كأنه فيروس جديد كُلياً ثم يصبح لدينا وباءا. |
İkisini bir araya getirerek sınırsız bir şekilde hava yoluyla aktarılabilen yeni bir virüs yarattım. | Open Subtitles | جمعت الإثنان معاً لخلق فيروس جديد يمكن نقله في الجو دون أي قيود |
Ve bir domuz hastalığı, bir domuz virüsü ve insan virüsü ikisi de yayılabiliyor. Ve üreme türlerinden dolayı birleşerek yeni bir virüs oluşturabiliyorlar. | TED | وأمراض الخنازير، فيروس الخنازير ، وفيروس الإنسان كلاهما يتكاثر. ولأن من نوعها في التكاثر، يمكن لهم أن يندمجوا وينتجوا فيروس جديد. |
Veri tabanında yeni bir virüs var. | Open Subtitles | هناك فيروس جديد فى قاعده البيانات |
yeni bir virüs aradıklarını biliyorlardı. | Open Subtitles | وعلموا أنهم يتعاملون مع فيروس جديد |
Tamam, bakın bir saat içerisinde yeni bir virüs dünyaya salınacak hem insanları, hem de melezleri öldürecek ve her yere yayılacak. | Open Subtitles | حسنا، تبدو... نظرة، في ساعات قليلة، هو ستعمل يفرج فيروس جديد |