Bir zamanlar, Vincent bana böyle bağlıydı. Aslına bakarsan bana tapıyordu. | Open Subtitles | أبدى (فيسنت) لي كهذا الوفاء ذات حين، حين كان يتعبدني فعليًا. |
Vincent Price adını böyle berbat bir mala nasıl kullandırır? | Open Subtitles | لا اصدق أن (فيسنت برايس) يمكن أن يعير اسمه لمثل هذه المنتجات الرديئة |
Vincent Sokağı'na git, orada artık ana zulayı saklamıyorlar bile. | Open Subtitles | هناك في شارع (فيسنت) لم يعودوا يخبئون حزمة المخدرات |
Ve Vincent normal gözüküyor diye ilerlememi engelleyemezsin. | Open Subtitles | ولايمكنكِ إيقافي من المضي فقط لأني (فيسنت)يبدو طبيعيـا |
Uyuşturucu oktan aldığım kan örneğine göre, bu yeni Vincent'in bir özelliği. | Open Subtitles | وفقا لعينة الدم التي أخذت من سهم التخدير يبدو بأن كل جزء من (فيسنت) جديدا |
- Evet. Cinayet saati Vincent'e gönderilmiş bir dosya. | Open Subtitles | انه ملف قد أُرسل لـ (فيسنت) في وقت حدوث الجريمه |
Ayrıca Vincent'ı iki şekilde de... kaybedeceksin derken ne demek istedin? | Open Subtitles | وما كنت تعني بأنّي سأخسر (فيسنت) في كلا الحالات؟ |
Vincent, lütfen bunu yapma. | Open Subtitles | رجاء يا(فيسنت) لاتفعل هذا الآن |
- Vincent Keller'ın burada ne işi var? | Open Subtitles | -مهلا، ماذا يفعل (فيسنت كيلر) هنا؟ |
Ve sen Vincent Muccio iyi bir adam değilsin. | Open Subtitles | (و أنت يا (فيسنت موتشيو... لست رجلاً صالحاً. |