Yarın, yani ayın 18'i öğlen saatlerinde 6 saat süre ile kalacağımız Vicksburg limanına ulaşmayı umuyoruz. | Open Subtitles | في ظهر الغد،الثامن عشر "نتوقع أن نهبط في الميناء في "فيكسبورج حيث سنبقى في الميناء لمدة ست ساعات |
Vicksburg'de olma ihtimali var mı? | Open Subtitles | فهل نحن نتوقع منه أن يكون في "فيكسبورج"؟ |
Ailesine Vicksburg'a gelmemelerini söyleyen bendim. | Open Subtitles | "أنا الذى أخبرت عائلتي بعدم الحضور الى "فيكسبورج |
Vicksburg'a yetişmek için geç kaldı. | Open Subtitles | "لقد فات الأوان للحاق بذلك التوقف في "فيكسبورج |
Vicksburg'a gelip buluşmak istediklerinde onlara hayır dedim. | Open Subtitles | عندما سألوا إذا كان بإمكانم "مقابلتنا في "فيكسبورج أخبرتهم بأنّ لا يأتوا |
Jeffrey Vicksburg'daki kalabalığı az bulmuştu. | Open Subtitles | جيفري يعتقد بأنّ كان لديهم "حشد قليل في "فيكسبورج |
Vicksburg yolunda Grant'in ülkeyi yönettiği zamanlarda. | Open Subtitles | في الوقت الذي عبر فيه غرانت البلاد في طريقه الى فيكسبورج (قائد حربي) |
Kuzeyliler Vicksburg yolunu kesebilirler. | Open Subtitles | وتامين الطريق الى فيكسبورج |
Vicksburg'a birkaç yüz mil uzaklıkta. | Open Subtitles | "إنها فقط مئتا ميل عن "فيكسبورج |
Vicksburg'da bir sorun mu oldu? | Open Subtitles | هل هناك شيء خاطئ مع "فيكسبورج"؟ |
Vicksburg güvenli değil dedi. | Open Subtitles | قالوا انه "فيكسبورج" ليست آمنة |
Vicksburg'ü ele geçiremezsek Mississippi'nin kontrolü bizde olmaz ve savaşı kazanabilmemiz için nehrin bizde olması gerekiyor. | Open Subtitles | لو لم نحتل (فيكسبورج)، لا يمكننا التحكم في نهر الميسيسيبي وعلينا التحكم في النهر للفوز بالحرب. |
Vicksburg fiyaskoymuş. | Open Subtitles | فيكسبورج" كان إخفاقاً" |