Söylemedi deme, ben dönene kadar eminim filmin bitmiş olacak. | Open Subtitles | وتذكّر كلامي، بحلول موعد عودتي، ستكون قد إنتهيت من فيلمك. |
Senin şu nazi filmin. Nasıl bitiyor? | Open Subtitles | فيلمك النازي لابد أن له نهاية أليس كذلك ؟ |
Tamam. Saçmalamayı kes ve filmini anlat. | Open Subtitles | حسنا , توقف عن التفاهة و تحدث لنا عن فيلمك |
Ama harekete geçmem gerektiğini senin filmini görene kadar fark etmemiştim! | Open Subtitles | لكن بعد أن شاهدت فيلمك أدركت أن علي إتحرّك |
Sen bunun, kahrolası anti-semitik bir film olduğunu görmüyor musun? | Open Subtitles | ألا ترى في فيلمك اللعين هذا أنه معادٍ للسامية ؟ |
filminde çalışıyor olsaydı, farklı olurdu, fakat çalışmıyordu. | Open Subtitles | سيكون مختلف لو أنها تعمل على فيلمك لكن كلا |
XK: Kim bilebilir, belki de filminiz çıktığı sırada, biz de saçma sapan konuşan ahmaklar gibi görüneceğiz. | TED | أكس كي: من يعلم، ربما يخرج فيلمك في وقت نبدو نحن كمجموعة بلهاء تهذي |
Charlotte'u atarsanız, yemin ederim filmi durdururum. | Open Subtitles | لو تخلصت من شارلوت الآن، أقسم بأنني سأوقف فيلمك. |
İşte filmin için bir patlama daha. | Open Subtitles | هنا موقع إنفجار آخر في فيلمك الخاص، أيها الفتى |
İşte filmin için bir patlama daha. | Open Subtitles | هنا موقع إنفجار آخر في فيلمك الخاص، أيها الفتى |
Kleopatra ilk filmin olacak. | Open Subtitles | انه عظيم مع الممثلين و سيكون كليوبترا فيلمك الاول |
Hey! Senin TV filmini izledim! Berbattı! | Open Subtitles | ياهذا لقد رأيت فيلمك وكان قذراً هاسلهوف غطى عليك تماما في ذلك الفيلم |
Bunun dibine inmeliyiz. filmini düzelteceğiz, kardeşim. | Open Subtitles | حسناً سنغوص في أعماقها سنصلح فيلمك يا أخي |
filmini pekâlâ çevirebiliriz. | Open Subtitles | أجل , أجل , يمكننا أن نصنع فيلمك بكل تأكيد |
14:30 Az kaldı, film başlayacak. | Open Subtitles | الثانية و النصف ، إن فيلمك سوف يبدأ بعد قليل |
Bakın ne diyeceğim Bay Ward. Neden film kutularınızı bana bırakmıyorsunuz? | Open Subtitles | سأخبرك بشيء يا سيد وارد لما لا تترك فيلمك هنا؟ |
Evet, şu ünlü film, duruşma öncesi parçalanan ve başka bir kopyası da bulunamayan. | Open Subtitles | أجل ، نسيت .. فيلمك المزعوم الذي دمرته خطأ قبل المحاكمة ولم تعثر على نسخة أخرى |
Senin filminde oynadığım için kendimi vuracağım. | Open Subtitles | به نفسي لأنني وافقت على التمثيل في فيلمك |
- Yeni filminiz ne zaman gösteriliyor? - Yeni filmim yok. | Open Subtitles | ــ متى سيصدر فيلمك القادم ــ لا يوجد فيلم قادم |
Eğer Niki'yi gerçekten önemsiyorsan ve lezbiyenlerle ilgili ilk büyük bütçeli filmi yapmak istiyorsan filmin başarısını borçlu olduğun yıldızın kariyerini bitirmezsin. | Open Subtitles | - لكن لو كنت تأبهين لها بشدة ومهمتك المزعومة بجعل أول نجمة مقادة في فيلمك سحاقية فلن تدمري مهنة نجمة في فيلمك |
Bir milyon dolar son filminin kazancından çok daha fazla. | Open Subtitles | مليون دولار تفوق أرباح فيلمك الأخير |
Resminizi bir keresinde Filmmaker Magazin'de görmüştüm... ve filminizi de izledim. | Open Subtitles | لقد رأيت صورتك مرة فى مجلة لصانعى الأفلام.. و رأيت فيلمك |
Yani benden senin filmine yatırım yapması için kuru temizleyicimi... bu işe katmamı istiyorsun öyle mi? | Open Subtitles | لذا، إنّك تود من صاحب غسيل الملابس أن يستثمر فيلمك. |
Sadece senin dünkü filminden bahsedip duran şu meraklı Bayan Bates. | Open Subtitles | إنها تلك السيدة بيتس الفضولية تتحدث عن فيلمك. |
Ben sadece senin filmindeki bir karakterim. | Open Subtitles | أنا مجرد شخصية في فيلمك إنها شخصية مكتوبة |
Her halükarda üzülmemeniz gerekiyor, çünkü artık Leydi Edgware filminizde yer alıyor. | Open Subtitles | حسنا, على اى حال, يجب ان تكون سعيدا لأن الليدى ادجوار يمكنها الآن الظهور فى فيلمك |
- Bakın, filminize bayılıyorum. - Çok teşekkür ederim, gerçekten. | Open Subtitles | لقد أحببت فيلمك شكراً جزيلاً لك |
Aslında anlamı gerçekte "filminizin hiçbir şeyi ile alakalı olmak istemiyoruz" imiş. | TED | اتضح أن المعنى هو " لا نريد المشاركة بأي شيء من فيلمك." |