"فيوجد" - Traduction Arabe en Turc

    • var
        
    • bir
        
    • vardır
        
    Bu gizli saklı da değil çünkü her yerde böyle büyük levhalar var. TED وليس شيء من هذا بمثابة سر، فيوجد مثل تلك اللافتات الكبيرة بكل مكان.
    Eğer kabul edersen takımımda senin için her zaman yer var. Open Subtitles ، إذا كُنت مُستعداً لذلك الأمر فيوجد مكان لك دوماً بفريقي
    bir şey olmadığına eminim ama aklına takıldıysa buzlukta fazladan süt var. Open Subtitles أنا متأكدة بأنه جيد ولكن إن كنت قلق فيوجد حليب إضافي بالثلاجة
    CA: Cevabınız ne olursa olsun, farklı şekillerde tepki verecek olan milyonlarca insan var. TED مهما كانت إجابتك، فيوجد الملايين حول العالم ممن يخالفونك الرأي.
    Şimdi, burada büyük bir çeşitlilik var: burası hızlı evrimleşmenin olduğu yer. TED أما هنا فيوجد تنوع كبير: حيث تتطور الأشياء بسرعة.
    Ve sen de beni seviyorsun. Sevmiyorsan, yanlış birşeyler var. Open Subtitles و انت تحبيننى ، اذا لم تحبيننى ، فيوجد خطأ ما فيك
    Gidecek bir yeriniz var, efendim. Open Subtitles ،هذا ليس بصحيح يا مولاي فيوجد لديك مكان تقصده
    Yani, öfke için kimyasal var, üzüntü için var, zulüm için var, şehvet için var. Open Subtitles لذا فيوجد تفاعلات كيميائية للغضب, و تفاعلات للحزن وتفاعلاتللتجنّيعلى أحد ما.
    Biliyorsun, yarın gece yeni bir kulüp açılışı var. Open Subtitles فيوجد هذا النادي الجديد الذي سيفتتح مساء الغد
    Burada onu bekleyen bir sürü içki var bir an önce gelecektir.. Open Subtitles نعم ، فيوجد الكثير من الكحول ينتظرها هنا وستعود من أجله
    Şu anda zafer imkansız görünüyorsa ulaşacağımız başka bir şey var. Open Subtitles , وإذا كان يبدو الأمر الآن بهذه الإستحالة إذن فيوجد شيئاً ما أخر للوصول إليه
    Eski okulumun aksine, burada kızlar var. Open Subtitles وبشكل مختلف عن مدرستي القديمة00 فيوجد فتيات هنا
    Bana verdiğin adres pek iyi bir yer değil. Burada bir okul var. Open Subtitles العنوان هذا ليس جيداً فيوجد مدرسة بالمكان
    Eğer arabası vardıysa, şu anda olabileceği tek yer var. Open Subtitles إن كانت لديه سيارة، فيوجد مكان واحد قد تكون به الآن
    Neyse. Bu adamın hikayesi her neyse artık belli ki onu öldürmeye çalışan birileri var. Open Subtitles ذلك الرجل أيا كانت قصته، فيوجد من يحاول قتله.
    ve sorduğun için benim hakkımda bilmediğin bazı şeyler var. Open Subtitles و، حيثُإنكسألتُ... فيوجد شيئاً ما ... أنت لا تعلمه عني.
    eğer öyleyse bunu daha kolay bir yoldan gerçekleştirebilirsin. Open Subtitles إذا كانت هذه هي القضيه, فيوجد هنالك طريقة سهله لفعل ذلك
    Diyorum ki, madem Heck olmadı, denizde başka balıklar da vardır elbet. Erkek balıklar. Open Subtitles لا تقلقي فأن لم يسامح هيك فيوجد الكثير غيره

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus