Ancak savaş alanında ömür boyu sakat kalan daha pek çok genç erkeği de düşünmeye mahkûm edilmişim gibi görünüyordu. | Open Subtitles | في آخر عملية بتر لكن بدا لكن يبدو أنه حُكِمَ عليّ برؤية المزيد من الرجال اليافعين شُوِّهوا في أرض المعركة |
Bakın; bir düşman savaş alanında düşerse, onun işini bitirmen gerekir. | Open Subtitles | اسمعوا، عندما يسقط العدو في أرض المعركة فعليكم أن تجهزوا عليه |
Gerçekten, bir kez daha hayal etmenizi istiyorum savaş alanında koşan asker olduğunuzu. | TED | حقيقةَ، ومرة أخرى أريدكم أن تتخيلوا بأنكم جنود تجرون في أرض المعركة. |
savaşta terfi etmek, yaralanmaya değer. | Open Subtitles | الترقية في أرض المعركة تستحق أن تجرح من أجلها. |
Onları İmparatorluğumuz için savaştırıp, Harp meydanında öldürmeliyiz! | Open Subtitles | يجب أن نجعلهم يحاربون للأمبراطور في أرض المعركة و يموتون |
Kimse onları "savaş alanındaki Kirli Maddelerin Etkileri" hakkında uyarmadı. | Open Subtitles | لا أحد يكلمهم عن الأفعال المكملة و عن الملوثات في أرض المعركة |
Başkanın ordu kısıntısı hala bölgedeki askerler için daha az destek demekti. | Open Subtitles | قواتُ حماية الرئيس، تتطلبُ نقصاً في الطائرات العسكرية لأجل مساعدةِ الجنود في أرض المعركة. |
Hiç kimse yaralanan arkadaşını savaş alanında terk etmeyecek. | Open Subtitles | لا يمكن لأحد أن يترك رفيقا مصابا في أرض المعركة |
savaş alanında tek bir seçenek vardır öl ya da öldür. | Open Subtitles | ثمّة فقط خيار واحد في أرض المعركة تَقتل أو تُقتل |
Bir kahraman, dünyanın bir köşesindeki savaş alanında diğer yoldaşlarıyla, yan yana yatmalıdır. | Open Subtitles | بطل كهذا يجب عليه أن يموت كبطل حرب يجب أن يوضع بين رفاقه في الميدان في أرض المعركة محاط برفاقه |
savaş alanında düştükten sonra yaralanan oğlunu nasıl olduysa ziyaret etmeyi unutan sevgili babamı. | Open Subtitles | أبي المحبوب الذي بطريقة ما نسى أن يزور ابنه المجروح بعدما سقط في أرض المعركة. |
Bu zaman zarfında hep savaş alanında bulunmuş. | Open Subtitles | وخلال تلك الفترة قضى أغلب الوقت في أرض المعركة |
savaş alanında tek başına savaşan yaralı biri var. | Open Subtitles | هناك شخص جريح يُقاتل وحده في أرض المعركة |
Ben de onlara savaşta görev yaptığımı savaş alanında askerleri iyileştirdiğimi ve bunun yani hayat kurtarmanın çok tatmin edici olduğunu söylerim. | Open Subtitles | فأخبرهم أنني خدمت بالجيش وكنت أعالج الجنود في أرض المعركة ..وكانت تلك |
- Şövalye babamı öldürdükten sonra orada, savaş alanında miğferi babamdan aldı. | Open Subtitles | بعدما قتل الفارس والدي أخذ الخوذة منه في أرض المعركة |
Askerler, savaş alanında antibiyotik azaldığında bal kullanmışlardır. | Open Subtitles | استخدم الجُنود العسل في أرض المعركة عندما كانت المُضادات الحيويّة قليلة. |
savaş alanında Sonsuza dek savaşırız | Open Subtitles | في أرض المعركة نحن نقاتل للأبد |
Ona burada ulaşamadıysan savaş alanında hiç ulaşamazsın. | Open Subtitles | -فلن تصل إليه في أرض المعركة -حسناً، بما أننا ضعنا بالفعل .. |
Bu iki eski savaşçı, muhtemelen savaşta diğerine ateş etmiştir. | Open Subtitles | هذان المقاتلين القديمين على الأرجح أطلقوا النار على بعضهم البعض في أرض المعركة |