Ben bir Cumhuriyetçiyim. Ben muhafazakâr güneyde, Cumhuriyetçi bir ailede yetiştim. ve hatta yerel ve ulusal düzeyde Cumhuriyetçiler için çalıştım. | TED | أنا جمهوري، كبرت وترعرعت في أسرة جمهورية في الجنوب المحافظ، وحتى عندما كنت أعمل في السياسات الجمهورية، محلياً ودُوليا. |
Sally Clark gibi bir ailede bir uykuda bebek ölümü olasılığının yaklaşık 8500'de bir olduğunu belirten bazı araştırmalara baktı. | TED | لقد نظر في بعض البحوث، التي تقول أن فرصة واحدة لموت المهد في أسرة مثل سالي كلارك هي حوالي واحد في ثمانية ألف ونصف. |
..inançlı bir ailede büyüdüm ve düzenli törenlere gittim | Open Subtitles | نشأت في أسرة دينية وكنت مدواماً على الطقوس |
Bu sabah da farklı bir hanede başka bir vakanın patlak verdiği haberini aldım. | Open Subtitles | وحتّى هذا الصباح سمعت بحالة أخرى في أسرة منفصلة |
Zengin ve saygıdeğer bir hanede güvenilir bir baş leydi hizmetçisiydim. | Open Subtitles | كنت رئيسة وصيفات مؤتمنة أعمل لدّى سيدة طيبة في أسرة غنية ومحترمة |
Tek çekirdek bir ailede bu kadar anlaşmazlık oluyorsa ...dünya barışını nasıl umut edebiliriz ki? | Open Subtitles | إذا يمكن أن يكون هناك الكثير من سوء الفهم في أسرة نووية واحدة، كيف يمكن للمرء حتى الأمل في السلام العالمي؟ |
Aşırı derecede geleneksel bir ailede büyüdüm. | TED | ترعرعت في أسرة تقليدية جدًا. |
Dominikli-Hollandalı'yım. Melez bir ailede büyüdüm ve biseksüel bir kadınım." Bu beklenmedik ve duygusal tepkilerin yanı sıra, Humanae değişik alanlarda yeni bir hayat buluyor. | TED | أنا من أصول دومينيكية هولندية، نشأت في أسرة مختلطة وانا امرأة شاذة. وإلى جانب هذه الردود الغير المتوقعة والمؤثرة، يجد "هيوماناي" حياة جديدة في مجموعات متنوعة من مختلف المجالات. |
(Gülme sesleri) Ama, asıl gerçek, mutluluk ve sevgi ile dolu, birbirine yakından bağlı bir ailede, çok güzel bir çocukluk geçirdiğimdi. | TED | (ضحك) لكن الحقيقة هي أنني عشت طفولة سعيدة للغاية، مليئة بالضحك والحب، في أسرة مترابطة بشدة. |
Müzik sever bir ailede büyüdüm. | TED | لقد نشأت في أسرة موسيقية. |