"في أفضل" - Traduction Arabe en Turc

    • en iyi
        
    • Daha iyi
        
    • en güzel
        
    • en iyisi
        
    • iyi bir
        
    • Harikayım
        
    • en iyisini
        
    • iyiyim
        
    • iyi olmuştum
        
    O yıllarda, en iyi ihtimalle, yaşamımın yarısına bile gelmemiş olacağım. TED عندها، في أفضل الأحوال، لن أكون قد بلغت نصف عمري بعد.
    New York'un en iyi hastanelerinde terminal hasta çocukların baş uçlarında 10 yılı aşkın bir süredir mutluluk yaymaya çalışıyorum. TED لقد قضيت أكثر من عِقد أجلب الفرح والبهجة إلى جانب أسِّرة الأطفال المصابين بمرض عضال في أفضل مستشفيات مدينة نيويورك.
    Bu hikâye, benim için, kayıt kazıcılığının mükemmel çalıştığını gösteren en iyi örnek TED بالنسة لي، تستعرض هذه القصة بشكلٍ مثالي عملَ مُنقّب التسجيلات في أفضل أشكاله.
    Daha iyi zamanlarda büyük bir kılıç okulun vardı ve iyi yaşayabilirdik. Open Subtitles في أفضل الأحوال كان الممكن أن تَملك مدرسة للمُبارزة حياتنا ستكون أَفضل
    Ve sanırı o annem için, en güzel günlerinde bile böyle hissetmedi. Open Subtitles أعتقد أنه لم يشعر بهذا الشعور مع أمي حتى في أفضل حالاتهم.
    Şehirler için elektrik, en iyisi, anayük elektriği de denebilir. TED الكهرباء للمدن، في أفضل أحوالها، ما يسمى الكهرباء القائمة على الأحمال.
    Onun, en iyi 100 oyuncu listesine girersen hazırsın demektir. Open Subtitles لو وصلت لقائمته في أفضل مئة فأنت على أهبة الاستعداد
    en iyi senaryoyla, Kendine beş sene süreyle maaş bile vermeyeceksin demektir. Open Subtitles في أفضل الحالات، لن تقتطع لنفسك راتب حتى 5 سنوات على الأقل.
    Bakın ne diyeceğim en iyi yaptığın rolden bir parça göstereceğiz. Open Subtitles حسناً، سأخبرك أيّها، دعنا نُطلعك على مقطعٍ لك في أفضل أدوارك.
    Onun için yapabileceğim en iyi şeyin ne olduğunu düşündüm. Open Subtitles وأنا أفكر الآن في أفضل ما أستطيع أن أفعله لها
    en iyi ihtimalle ekip 6 saat içinde orada olur. Open Subtitles الآن، في أفضل الحالات بوسعي إرسال فريق خلال ست ساعات
    Bence, mümkün olan herşeyi dikkate alarak, olabilecek en iyi çözümü arıyorsun. Open Subtitles أعتقد أنه في عقلك سوف تضعين كل الأعتبارات في أفضل وجهه ممكن
    Bunu söylemek bana acı veriyor ama bence şimdilik o en iyi yerde. Open Subtitles ويزعجني أن أقول ذلك ولكن أعتقد أنه في أفضل مكان في الوقت الراهن
    Ama bütün bu senaryolara en iyi durumlarda bile rahatsızlık duygusu ekleniyor. TED وكل تلك السيناريوهات غير مريحة، حتى في أفضل الحالات.
    Bu sabahki tavrından sonra... - ...senden Daha iyi davranmanı beklerdim. Open Subtitles الآن، بعد سلوك هذا الصباح، توقعتُك أن تكون في أفضل سلوك.
    Kadın güçlendiğinde, çocukları ve ailesi de Daha iyi koşullarda yaşamaya başlar. TED فإن كان هناك تمكين للمرأة فأطفالها وعائلتها ستكون في أفضل حال
    Hepiniz bir an durup, en güzel anınızı düşünseydiniz. Open Subtitles ان تاخذوا جميعكم لحظة وتفكروا في أفضل لحظة لكم في الطب
    Kızlar bizi en güzel halimizle görsünler, öyle değil mi? Open Subtitles لمَ لا تصعد وتبدل ملابسك.. لأنه يجب أن تبدو في أفضل حالاتك للموعد
    Kanepenin üzerine yayman en iyisi. Open Subtitles الأريكة في أفضل مكان مع النثر فوقها ستكون فكرة أمك
    Hayır, çok iyi bir ruh hali içinde değilim, tamam mı? Open Subtitles انا فقط لست في أفضل مزاج حالياً على اية حال, حسناً؟
    Hayır, ben iyiyim. Harikayım. Ben seni sonra ararım. Open Subtitles أنا بخير، أنا في أفضل حال فقط أريد أن أكلمك في وقت آخر
    Pekâlâ, millet, herkes elinden gelenin en iyisini yapmak zorunda. Open Subtitles حسناً يا رفاق، يجب أن نكون في أفضل ما لدينا
    Uzun zamandir olmadigim kadar iyiyim. Niye sordun? Open Subtitles أنا في أفضل حالاتى منذ وقت طويل للغاية، لماذا؟
    Daha iyi olmuştum. Sorduğun için sağ ol. Open Subtitles لست في أفضل أحوالي شكراً على السؤال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus