Sana 10 saatten daha kısa bir sürede 5 kişinin daha öleceğini söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتك انه في اقل من 10 ساعات سيموت 5 اشخاص |
Bu aptalların bilmedikleri şey bir yıIdan daha kısa bir sürede milyonlarca dolarlık adam olacakları ve interneti şu anki haline getirecekleri. | Open Subtitles | ماهو الشي الذي لايعلمانه هاذان المغفلان انه هم سيصبحون في اقل من سنه قادمة يسوون ملايين و ملايين الدولارات |
Bir haftadan daha kısa bir sürede iki tanesinin öldüğünü gördü. | Open Subtitles | و في اقل من اسبوع راهما قتيلين |
Altı saatten daha az bir sürede Beyoncé'den tam bir canavara dönüştün. | Open Subtitles | لقد ذهبتي من بيونسيه حتي بيجفوت في اقل من ست ساعات لعينه |
Bir saatten daha az sürecek. | Open Subtitles | انظرو الى الامر بهذه الطريقة وسوف ننتهي في اقل من ساعة |
Yani sahil bölgesindeki hedefleri bile 3 saatten daha kısa bir süre içinde vurabilir. | Open Subtitles | بما يعني أنها قد تصيب هدفها على اي ساحل في اقل من ثلاث ساعات. |
İki yıldan daha kısa bir süre içerisinde iki kazaya daha karıştığı ortaya çıktı. | Open Subtitles | انه يبدو لديه حادثان سابقان في اقل من سنة واحدة |
İki haftadan daha kısa bir sürede iki haneye tecavüz vakası. Niners'la aranızı düzeltmelisiniz. | Open Subtitles | اقتحامان لمنزلين في اقل من اسبوع؟ |
Bu 60 yıldan daha kısa bir sürede oldu. | TED | حدث هذا في اقل من 60 عاما. |
Bence bu bir altın madeni bir yıIdan daha az bir sürede hayatımızı kurtaracağız. Tamam mı? | Open Subtitles | وسوف تجعلنا حياتنا اسهل في اقل من سنه، حسناً؟ |
iki günden daha az zamanda dört kişiyi öldürdüler. | Open Subtitles | لقد قتلوا اربعة اشخاص في اقل من يومين. |
Bir dakikadan daha az sürede, oksijensiz kalacak ve öleceksin. | Open Subtitles | و في اقل من دقيقه ستختنق و تفقد الوعي |
Her şekilde de, altı saatten kısa bir süre sonra Tess için sürpriz doğum günü partisi vereceğiz. | Open Subtitles | بكلتا الحالتين، سنقوم بإقامة حفلة مفاجئة لـ تيس في اقل من ست ساعات، وانا اريد انا اعرف اين اعلق هذه... |
48 saatten kısa bir süre içinde yok olacaklar. | Open Subtitles | و سينتهون في اقل من 48 ساعة |