Yasal Yönetim içinde birçok arkadaşım vardı. | Open Subtitles | كان لديّ العديد من الأصدقاء في الإدارة القانونية |
Bence geçen Yönetim halkı hayal kırıklığına uğrattı ve benim şehrin gidişatını değiştirebilecek iktidarımı gördüler. | Open Subtitles | لقد خاب أملهم في الإدارة السابقة ورأوا في شخص لديه القدرة لتغييّر اتجاه هذه المدينة |
Babam yönetimde,beraber çalıştığı insanların hala bulunduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قال أبي أنه لا يزال هناك أشخاص في الإدارة التي كان يعمل بها |
Artık her şey düzeldi... ama dikkatli olun, yönetimde bir değişiklik oldu. | Open Subtitles | كل شيء أصبح معتدل الآن ولكن فقط للتنبيه فقد طرأ تغير في الإدارة على أي حال، ظننتُ أنّكَ يجب أن تعلم |
Bölümde olaya bu açıdan bakacak insanlar olacaktır. | Open Subtitles | سيكون هناك أشخاص في الإدارة ينظرون إلى الأمر بتلك الطريقة |
Bölümde kirli biri var demektir. | Open Subtitles | -هذا يعني أنّ شخصاً ما في الإدارة قذر |
Yönetim değişiklikleri, olumsuz reklam, yeni yasalar ve ticaret politikaları yatırımcıları endişelendirebilir. | TED | التغييرات في الإدارة يمكن أن يسبب قلق للمستثمرين، وأيضا سوء الدعاية أو العوامل الكبري مثل القوانين الجديدة وسياسات التجارة. |
Yönetim anlayışınızda bir değişme olmuş olabilir mi? | Open Subtitles | أليس محتملاً أن تكون وجهة نظرك في الإدارة... قد يشوبها التشويه؟ |
Yönetim kurulunun Bay Crisp gibi birini kullanabileceği yerler olmalı. O kadın.. | Open Subtitles | لابد من وجود ثغرات في الإدارة ليستعملوا مواهب السيد( كريسب ) ـ |
Yönetim dersleri almayı düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفكر في أخذ بعض الدروس في الإدارة |
Neden bahsediyorsun? Yönetim ya da... | Open Subtitles | هل ستُدخله في الإدارة أم ماذا؟ |
Genellikle, birlikte çalıştığım şirketlerdeki yetenek ve performans Yönetim sistemleri liderliğin diğer iki faktöründe mesleki, stratejik ve finansal zekanın önemiyle karşılaştırıldığında üçten bire doğru odaklıdırlar, bu da üst düzeydeki cinsiyet farkının neden kapanmadığının ve kapanamayacağının sebebidir. | TED | في المتوسط، أنظمة إدارة المواهب والأداء في الشركات التي عملت معها تركز من ثلاثة إلى واحد على العنصرين الآخرين للقيادة مقارنةً بأهمية الذكاء التجاري والاستراتيجي والمالي، ولهذا نرى أن أنظمة المواهب والأداء التقليدية لم تغلق ولن تغلق الفجوة بين الجنسين في الإدارة العليا. |
Orada olan güvendiğim birinden öğrendiğime göre önceki yönetimde bulunan selefleriniz bunu örtbas etmiş. | Open Subtitles | حصلتُ عليها من شخصاً كان هناك شخصاً أثق به أسلافك في الإدارة السابقة قاموا بدفنها |
Eğer yönetimde değilseniz, orada olan olaylar hakkında nasıl ifade verebilirsiniz? | Open Subtitles | وكيف لكَ أن تشهد عمّا كان يجري في الإدارة... إذا لم تكن موجوداً بها؟ |
- Efendim, yönetimde, gecikmeyi zayıflık görenler hep olur. | Open Subtitles | - هناك دائما ناس في الإدارة الذي يعتقد بأن أي تأخير يعتبر ضعف |
yönetimde bundan hoşlanmayacak bir sürü insan var. | Open Subtitles | هناك العديد من الناس في الإدارة العليا، |
yönetimde çıkıntı olmayı da seviyorum. | Open Subtitles | أحب أن أكون شخص مُعارض في الإدارة. |
Küba'da hiç görülmemiş yönetimde dürüstlük sözü vermişti. | Open Subtitles | ووعدت بالنزاهة في الإدارة |