Müdür beni resepsiyona verdi, ama ben masa basi görev için yaratilmamisim. | Open Subtitles | أعادَ الآمِرُ تَعيني في الإستقبال لكني أقولُ لَك، لَستُ مُعتاداً على العَمَل المَكتَبي |
Bunu senin için resepsiyona bırakmışlardı. Saygılar Joyce. | Open Subtitles | " هذا ترك لك في الإستقبال , تحياتي , جويس " |
lobide duran çöp kutusundaki çöplere ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حدث للقمامة التي كانت في سلة في الإستقبال ؟ |
Lütfen lobide bekle olur mu? | Open Subtitles | رجاءً إنتظر في الخارج في الإستقبال حسناً ؟ |
Bu yerin giriş ve çıkışlarında lobideki güvenlik kameralarından kaçabileceği bir yer var mı? | Open Subtitles | هل هناك مجال داخل أو خارج المبنى أن تتجنب الكاميرات الأمنية في الإستقبال ؟ |
Hal böyleyken birisi silahı ve mermileri lobideki metal detektörden geçirdi. | Open Subtitles | ومع ذلك شخص هرب هذا السلاح وهذا الرصاص عبر كاشف المعادن في الإستقبال |
Resepsiyonda, koca kıçın yüzünden pastayı göremediğimi söylediğim zaman bana çok kızmıştın. | Open Subtitles | تخبّلت عليّ في الإستقبال لأن قلت لا أستطيع أن أرى الكعكة وراء حمارك السمين. |
Bilmiyorum ama Resepsiyonda bekleyen gizli servis ajanı gördüm. | Open Subtitles | لا أعلم , لكنني رأيت رجل الخدمة السرية يريح قدميه في الإستقبال أراهن أنه يعلم |
Bunu senin için resepsiyona bırakmışlardı. Saygılar Joyce. | Open Subtitles | " هذا ترك لك في الإستقبال, تحياتي, جويس " |
- Seni resepsiyona alalım. - Hayır, hayır. | Open Subtitles | ـ دعيني أضعكِ في الإستقبال ـ كلا، كلا |
resepsiyona gitmeliydiniz. Orada kimse yoktu. | Open Subtitles | -يجب أن تسألا في الإستقبال أولاً |
Sorun değil. Bunu resepsiyona bırakayım. | Open Subtitles | سأتركه في الإستقبال |
- Bak, bunu resepsiyona bırakıp, nerede olduğunu... | Open Subtitles | -مارف" سأعلق هذه في الإستقبال" |
Buraya çıkarken lobide bir metal detektörü gördüm. | Open Subtitles | يجب أن أدخل من كاشف المعادن في الإستقبال |
Ve lobide beni sorabilirsin. | Open Subtitles | وبوسعكِ أن تسألي عني في الإستقبال. |
- lobide güvenlikle buluşacağım. | Open Subtitles | - سأقابل الأمن في الإستقبال. |
- lobideki oğlun mu? | Open Subtitles | هذا إبنك في الإستقبال ؟ |
Resepsiyonda seninle takılıyordu sürekli. | Open Subtitles | لقد أمضى ساعات واقفاً هنا في الإستقبال معكِ |
Benim yüzümden hastanede dolaştı ilaç aldı, Resepsiyonda girişimi yaptı ve beni röntgen çekinmem gereken yere götürdü. | Open Subtitles | بسببي تجول حول أرجاء المستشفى سجلني في الإستقبال وجلب لي الدواء و أخذني إلى المكان الذي تُصور به الأشعة السينية |
Eminim Resepsiyonda geziler için randevu istedigimiz söylenmistir. | Open Subtitles | أنا متأكد أنهم أخبروك في الإستقبال أننا نرتب المواعيد من أجل الجولات |