Aletini sokman için ahırdaki dişi taylardan daha iyi bir yer bulduğum için yani. | Open Subtitles | على إيجاد لك شيء تضع بداخله قضيبك أفضل من الأحصنة في الإسطبل |
Aletini sokman için ahırdaki dişi taylardan daha iyi bir yer bulduğum için yani. | Open Subtitles | على إيجاد لك شيء تضع بداخله قضيبك أفضل من الأحصنة في الإسطبل |
O zaman ahırdaki zenci arkadaşınla muzlarınızı paylaşırsınız. | Open Subtitles | عندها يمكنك مشاركة الموز مع صديقك الزنجي في الإسطبل |
Çocuğu ahıra koyun ve onu tik taklayan timsaha yem yapın. | Open Subtitles | ضع هذا الولد في الإسطبل و أطعمه للتمساح ذو الساعة الدقاقة |
Bu gece kalın ve dinlenin. Ben atlarınızı ahıra koyayım. | Open Subtitles | إبقيا وإرتاحا الليلة، سأضع حيوانك في الإسطبل |
Sen de ona ahırda buluşalım diye mesaj attın o da tamam dedi. Attığı son mesaj da buydu. | Open Subtitles | لذا أخبرتيه بأن يقابلك في الإسطبل ووافق على هذا وكانت تلك أخر رسالة كتبها |
ahırda çalışmaya başladım, aslında sürekli antrenman yaptım. | Open Subtitles | بدأت العمل في الإسطبل أتدرب طوال الوقت، بشكل أساسي |
Ahırın ışığı yanıyor. | Open Subtitles | ثمّة ضوء في الإسطبل |
ahırdaki zencide Abraham Lincoln'ın mektubu mu var? | Open Subtitles | الزنجي الذي في الإسطبل لديه رسالة من أبرهام لينكون؟ |
ahırdaki zencide Abraham Lincoln'ın mektubu mu var? | Open Subtitles | الزنجي الذي في الإسطبل لديه رسالة من أبرهام لينكون؟ |
Hatırlıyor musun, küçükken ahırdaki atları yürüyüşe çıkarırdın. | Open Subtitles | هل تذكرين عندما كنت فتاة صغيرة ؟ كنت تأخذين دورة على كل الأحصنة في الإسطبل |
Ama ahırdaki arkadaşım bir içkiye hayır demez. | Open Subtitles | ان صديقي في الإسطبل ربما كان في ورطة ما |
ahırdaki siyah adam. | Open Subtitles | الأسو الذي في الإسطبل |
Onlardan birini ısırmaya çalışınca onlar da onu vurmuş, bağlamış ve bir ahıra atmışlar. | Open Subtitles | ثم حاول عض أحدهم أطلقوا عليه النار وقيدوه وألقوه في الإسطبل |
- Şu nasıl? Gidip ahıra bir bakayım. | Open Subtitles | حسناً سأبحث في الإسطبل لأجد علبة أو شيئاً ما |
- Şu nasıl? Gidip ahıra bir bakayım. Gerçek bir bong yapmaya yarayacak soda şişesi falan vardır belki. | Open Subtitles | حسناً سأبحث في الإسطبل لأجد علبة أو شيئاً ما ربما يمكنني صنع مدخنة |
Ardından ta atları çözüp ahıra götürecek ve yemleyeceğiz. | Open Subtitles | ثم إبدأ بفك الخيول و وضعها في الإسطبل و أطعمها |
Bu kahrolası tipide ahırda çalışıyorsun ve ben yardım edeyim diyorum, sen de hayır mı diyorsun? | Open Subtitles | أنت تقوم بالعمل في الإسطبل في هذه العاصفة أنا أعرض عليك المساعدة و ترفض ؟ |
O karanlık ahırda kitap okuyan çocuktan daha fazlası değilsin. | Open Subtitles | إذاً ، كيف يمكن أن تكون شيء أكثر من ذاك الصبي في الإسطبل ، يقرأ الكتب في الظلام |
Ahırın oradalar. Küçük Jody'yi yumurta kırdığı için cezalandırıyorlar. | Open Subtitles | إنهم في الإسطبل يعاقبون (ليتل جودي) على كسرها للبيض. |