"في الإعتقاد" - Traduction Arabe en Turc

    • düşünmeye
        
    Sonra her şeyin sevgi ve barış olduğunu düşünmeye başlarlar. Open Subtitles وبعدها يبدئون في الإعتقاد أن كل شيء كله سلام وحب
    Sonra her şeyin sevgi ve barış olduğunu düşünmeye başlarlar. Open Subtitles وبعدها يبدئون في الإعتقاد أن كل شيء كله سلام وحب
    Açıkçası şu noktada bunun iyi bir şey olacağını düşünmeye başlıyorum. Open Subtitles لكن الآن ، بدأت في الإعتقاد أن هذا سيكون جيداً
    Bunun epey kötü bir fikir olduğunu düşünmeye başladım. Open Subtitles لقد بدئت في الإعتقاد أن هذه كانت فكرة سيئه
    Su katılmamış tecrübesizliğimize olumlu yaklaşıyordum önceden ama şimdi bir problem olduğunu düşünmeye başladım. Open Subtitles كنت انظر لإفتقارنا التام والكامل للخبرة كشيء جيد ولكني بدأت في الإعتقاد
    Kendi itibarını kazanmak için emeklerimi mahvetmeye çalışan sinirli bir rakibim olduğunu düşünmeye başlıyorum. Open Subtitles بدأت في الإعتقاد أن لدي منافس مُحبط يعمل علي عرقلة جهودي ليحظي بالتقدير لنفسه
    Sistemin dışında yaşayamayacağını düşünmeye başlayanlar oluyor. - Her neyse, siz işe gidin. Open Subtitles يبدأ البعض في الإعتقاد أنهم لا يستطيعون العيش خارج النظام على أية حال ، أنتما الإثنان عودا الى العمل
    - Bunun bir tesadüf olmadığını düşünmeye başladım. Open Subtitles بدأت في الإعتقاد أنها ليست صدفة. عن ماذا تتحدث؟
    beni yarışmada istemediğini düşünmeye başlayacağım. Open Subtitles لقد بدأت في الإعتقاد بأنك لا تريدني أن أكون في المسابقة
    Bu şekilde düşünmeye devam etmesini sağlamak zor. Kadının yüzüne karşı yalan söyleyemem artık. Open Subtitles من الصعب جعلها تستمر في الإعتقاد بهذا لايمكني الإستمرار في الكذب في وجهها
    Ama bir yetenek sahibi olabileceğini düşünmeye başlamıştım Open Subtitles ولكن بدأت في الإعتقاد أنّه لديك الإستعداد
    Ve iyi haber şu ki, düşünmeye başlıyorum Open Subtitles و الخبر السارّ هو أنّني بدأتُ في الإعتقاد
    Bunun sensiz gerçekleşeceğini düşünmeye başlamıştım. Open Subtitles كنتُ قد بدأت في الإعتقاد أن هذا كان سيحدث بدونك
    Sesini duymayacağımı düşünmeye başlamıştım. Open Subtitles كنت قد بدأت في الإعتقاد أنني لن أتلقي مكالمة منك
    Bence ortada çok büyük bir sorun var: Bunun hakkında konuştukça... ...insanlar salınımları kesmek için o kadar çaba sarf etmek gerekmediğini düşünmeye başlıyorlar. TED و أنا أعتقد أن هناك مشكله حقيقية بما أننا نتحدث عن هذا. فالناس يبدأون في الإعتقاد أنهم لا يجب عليهم العمل بجديه من أجل تقليل الإنبعاثات.
    Bunun tuhaf olduğunu düşünmeye başladım. Open Subtitles لقد بدئت في الإعتقاد أن هذا غريب
    Barney denen adam hakkında o kadar söylenip duruyorsun ki ondan hoşlandığını düşünmeye başladım. Open Subtitles "كنتِ تشتكين بخصوص هذا الرجل "بارني كثيرا لقد بدئت في الإعتقاد أنه يُعجبك
    Tebrikler, Ted. Hiç olmaz diye düşünmeye başlamıştım. - Bayan Matsen-- Open Subtitles "حظ سعيد ، "تيد بدئت في الإعتقاد ان هذا لن يحدث أبداً
    Tebrikler, Ted. Hiç olmaz diye düşünmeye başlamıştım. Open Subtitles "حظ سعيد ، "تيد بدئت في الإعتقاد ان هذا لن يحدث أبداً
    Geri dönmeyeceğini düşünmeye başlamıştım. Open Subtitles كنت بدئت في الإعتقاد أنك لن تعود

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus