Geçen hafta, babası ünlü bir doktor olan bir bayanla konuştum. | TED | لقد تحدثت الى امرأة في الاسبوع الماضي والدها.. والدها.. طبيب شهير |
Sana ... 2 hafta için 2800 borçluyum, değil mi? | Open Subtitles | أَنا أدينك ألفان وثمانمئة بيرو في الاسبوع اليس كذلك ؟ |
Ne bu, haftalık 120 TL iş arama harçlığı mı? | Open Subtitles | ما هو 47 يورو في الاسبوع لشخص باحث عن الوظائف؟ |
Ayrıca haftada 400 dolardan 10 haftalık turne sözleşmesi. | Open Subtitles | و اضمن لكن عشره اسابيع اخري و تبدا من الغد و ساعطي 400 دولار في الاسبوع |
Bakkalınız Bay Pim, haftada sadece bir kez alışveriş yaptığınızı söyledi. | Open Subtitles | و السيد بيم, البقّال قال أنك تتبضع يوماً واحداً في الاسبوع |
haftada beş gün, günde beş ders, çarpı diğer 30 çocuğa da dediğim gibi dersi dikkatli dinlemesi lazım. | Open Subtitles | مثل مااخبرت ال30 طالب لدي خلال الخمس محاضرات قي اليوم وخلال الخمس ايام في الاسبوع هو أرجوكم انتبهوا للدرس |
Cuma günkü serbest kıyafet uygulamasını haftanın diğer günlerinde de riayet etmekte özgürsünüz. | Open Subtitles | متاح لكم ارتداء ملابسكم الغير الرسمية ليوم الجمعة او اي يوم في الاسبوع |
Size söylüyorum, gelecek Haftaya kalmadan eski sıkıcı ve boktan yaşantımıza dönmüş oluruz. | Open Subtitles | كل هذا سيختفي .. في الاسبوع المقبل سيعود كل شئ مملاً كما كان |
Müzakerelerin sona erdiğini düşünmüştüm. Tartışmaya gelecek hafta devam edebiliriz. | Open Subtitles | اعتقدت أن المحادثات قد تأجلت يمكننا الجدال في الاسبوع المقبل |
Önümüzdeki hafta bütçe konusunu tartışmak için bir toplantı yapılacak. | Open Subtitles | لدينا اجتماع مع لجنة مخصصات في الاسبوع المقبل لبحث الميزانية |
Geçen hafta, aslında beni bu cehenneme sürüklemelerinden hemen önce! | Open Subtitles | في الاسبوع السابق ، في الحقيقة وقبل ان اصبح مدمنا |
Yemin ederim geçen hafta Joe Taggart'a bir tür vudu büyüsü yaptı. | Open Subtitles | أقسم راي لقد أنزل لعنة ودونية على جو تاغارد في الاسبوع الماضي |
İştahımın normal olduğunu sanmıyorum. Yalnızca 6 haftalık hamileyim. | Open Subtitles | لا أظن شهيتي طبيعية، أنا في الاسبوع السادس فقط |
O hissettiğinizin tekme olmadığına eminim. Sekiz haftalık bir bebek, taş çatlasa fasulye kadardır. | Open Subtitles | أعتقد، أن ما تشعرين به ليست ركلات لأن الطفل في الاسبوع الثامن يكون في حجم حبة الفول. |
-TPB'deki bir ilanın haftalık getirisi 500 dolar. | Open Subtitles | سعر الإشهار الواحد في الموقع كان 500 دولار في الاسبوع |
Kötü tarafı ise haftada yedi gece içkili partilerin olması. | Open Subtitles | والسئ هو ان هناك طقوس سكر سبعة ايام في الاسبوع |
İstediğim şey sadece haftada bir iki saatlik bir şey. | Open Subtitles | , الالتزام الذي أطلبه منك هو عدة ساعات في الاسبوع |
Burada yaşayıp haftanın altı günü okula giderler ve yalnızca Pazar günleri boştur. | Open Subtitles | يعيشون مع بعضهم ستة ايام في الاسبوع واليوم الوحيد الاجازة هو يوم الأحد |
Her gece onlara masal okumayın. Belki de haftanın dört gecesi masal okuyun ve üç gece de onlara hikaye anlattırın. Oturup onlara dört şey verin; mesela kırmızı tişört, | TED | لا تقرا لهم قصص الاطفال قبل نومهم دوما ربما اقرا لهم 4 ايام في الاسبوع ولكن في الايام الثلاث الباقية ادفعهم لكي يخبروك هم قصة احضر لهم 4 حاجيات مثل |
Bildiğim kadarıyla Haftaya ya da ondan sonraki Haftaya bir şeyler yapacaklar ama... | Open Subtitles | بقدر ما انا اعرفة هم يقومون بشيء ما او اخر في الاسبوع القادم.. |