"في البركة" - Traduction Arabe en Turc

    • Havuzda
        
    • havuza
        
    • havuz kenarında
        
    • gölette
        
    • gölete
        
    • Göl'de
        
    • havuzunda
        
    • Havuzdayız
        
    George Amca, o bir yüzücü değil. Havuzda yemek satıyor. Open Subtitles العمّ جورج، هي ليست سبّاحة انها تبيع الاكل في البركة
    Havuzda neredeyse boğulacak olan çocuğun hikâyesini biliyor musun? Open Subtitles هل تذكر قصة الولد الذي كاد أن يغرق في البركة?
    havuza gittiğimiz o günden beri, sanırım neyi kastettiğimi anladın. Open Subtitles على الأقل في ذلك اليوم في البركة لو فهمت قصدي
    Futbol yıldızımız , dün geceki aşk macerasından sonra maktulü havuza atmış. Open Subtitles نجم كرة قدمنا رمى الضحية في البركة تمامًا بجانب عرين حبهم البارحة.
    Bu insanların 12'den 3'e kadar havuz kenarında bedava içki imelerini engellemek. Open Subtitles لمنع هؤلاء الناس من أن يتمتّعوا بالمشروبات المجّانية في البركة من الظهر إلى الثالثه ليلا
    Seni o gölette boğulmaya terk etseydim herkes şimdi daha mutlu olurdu. Open Subtitles لكان الجميع أفضل حالاً إذا كنتُ قد تركتكِ تغرقين ذاك اليوم في البركة
    Young-Soon, son bir kaç gecedir Havuzda kimin yüzdüğünü bilmiyorsun, değil mi? Open Subtitles يانغسون , ألا تعرفين من كان يسبح في البركة ليلة البارحة
    Sen Havuzda Diane'yle çalışan sürtüksün. Open Subtitles أنتي الفاسقة التي تعمل في البركة مع ديان
    Aslında bazı çocuklar erkek takımına girmeye çalışıyorlar çünkü yan Havuzda kızlar antrenman yapıyorlar. Open Subtitles بعض الشبان في الحقيقة يحاولون الانضمام لفريق السباحة بسبب الفتيات الذين يسبحن في البركة
    Havuzda gördüğünüz uygunsuz davranıştaki rolüm için üzgün olduğumu söylemek istiyorum sadece. Open Subtitles كل ما أريد قوله بأني أسف جدا للمشهد الذي رأيتني به في البركة
    Hayır, Havuzda değil ellerinin içinde Havuzda olan şey komşunun kızı veya güzel karısı. Open Subtitles لا انه على راحة يديه في البركة ابنة الجيران او زوجة الجيران الجذابة
    Bence de, ayrıca eğer aynasızlar gibi büyük bir Havuzda biraz kestirirsek romantik olur. Open Subtitles أعتقد أنّه رومانسي أيضًا إذا أخذنا غفوات في تلك العوامات في البركة الكبيرة التي تبدو مثل حوت
    Şu güzel olan, bir pandomimciyi tekmeleyip havuza düşürdüğün park. Open Subtitles الحديقة الجميلة، التي ضربتي فيها ممثل الأيماء وأوقعتيه في البركة
    havuza düşmemesi için ben göz kulak olurum. Open Subtitles فقط ترك مسرحيتها هنا. أنا سأرى بأنها لا تسقط في البركة.
    Amcamın yerini öğrenmek için... havuza soktuk kafasını. Open Subtitles لا غرابة بأنهم تأخروا كانوا يغطون رأسه في البركة ليفصح عن مكان عمي
    En son polis arabasının havuza düştüğünü söylediler! Open Subtitles اخر الاخبار هي ان سيارة الشرطة قد وقعت في البركة
    Adamı duydunuz! havuz kenarında bedava içki! Open Subtitles حسنا، سمعتم الرجل المشروبات المجّانية في البركة
    Bu insanların 12'den 3'e kadar havuz kenarında bedava içki imelerini engellemek. Open Subtitles لمنع هؤلاء الناس من أن يتمتّعوا بالمشروبات المجّانية في البركة من الظهر إلى الثالثه ليلا
    Dalış ekibi, gölette bir şey olmadığını söylüyor. Open Subtitles فريق الغوص يقول أنه لم يجد شيئاً في البركة
    Hey, kim Michael'ın gölete dalışını izlemek ister? Open Subtitles من يريد أن يشاهد فلم غوص مايكل في البركة
    Altın Göl'de kendimi hiç büyümemiş gibi hissediyorum. Open Subtitles لا أعتقد بأنني ترعرعت في البركة الذهبية
    Gelgit havuzunda midye topluyordum ve elim bir denizkestanesine değdi. Open Subtitles كنت أبحث عن بلح البحر في البركة و ضايقت قنفذ البحر
    - Havuzdayız! Open Subtitles - نحن في البركة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus