Çok az insan Abboud'un Suudi Arabistan'da kadınlara oy kullanma hakkı vermek için çalıştığından haberdardı. | Open Subtitles | قلة من الناس يعرفون أن عبود كان يعمل سرا لإعطاء المرأة الحق في التصويت في المملكة العربية السعودية |
Çok az insan Abboud'un Suudi Arabistan'da kadınlara oy kullanma hakkı vermek için çalıştığından haberdardı. | Open Subtitles | قلة من الناس يعرفون أن عبود كان يعمل سرا لإعطاء المرأة الحق في التصويت في المملكة العربية السعودية |
"Kadınlar yıllarca, eşitlik ve oy hakkı için barış içinde kampanyalar yürüttüler." | Open Subtitles | لقد ناضلت النساء على مدى العقود من أجل المساواة والحق في التصويت |
Eğer başınızın üzerinde bir çatı ve oy hakkı arasında bir seçim yapmak zorunda kalsaydınız? | TED | ماذا لو خيرتم بين سقف فوق رؤوسكم و الحق في التصويت |
Bu Malcolm X ve kadının oy hakkını savunanlar ve homoseksüel onur geçitleri. | TED | تلك هي قضايا "مالكولم إكس" و حركة حق المرأة في التصويت و مواكب كرامة الشواذ. |
oy hakkını öyle kazanacağız. | Open Subtitles | هكذا تحصلنا على الحق في التصويت. |
Eyalet bazında, maliyetli kampanyalar yürütmek yerine Paul ülke çapında kadınların oy verme hakkını koruyacak uzun vadede etkili bir anayasal değişiklik çabasındaydı. | TED | عوضًا عن تنظيم حملات باهضة الثمن في كل ولاية بشكل منفرد، كانت باول تسعى وراء تعديلٍ دستوري والتأثير طويل الأمد الذي سينتجه، والذي سيحمي حقوق النساء في التصويت على مستوى البلد. |
Halen anketlerde önde gidiyoruz. | Open Subtitles | لازلنا متقدمين في التصويت.. |
"Birleşik Devletler vatandaşlarının oy kullanma hakkı Birleşik Devletler veya herhangi bir eyalet tarafından ırk, renk ve geçmiş kölelik durumlarına göre kısıtlanamaz veya reddedilemez." | Open Subtitles | حق مواطني الولايات المتحدة في التصويت لن يُمنع أو ينقص من قِبل الولايات المتحدة أو أيّ ولاية |
Çünkü büyükbabasının oy kullanma hakkı olmadığını biliyordu. | Open Subtitles | لأنه تذكر عندما كان جده رجلاً يافعاً... لم يكن لديه الحق في التصويت في الانتخابات |
1888'de Tubbman, kadınların oy hakkı savaşında daha aktif hâle geldi. | TED | في عام 1888، أصبحت توبمان أكثر نشاطاً في الكفاح من أجل حق النساء في التصويت. |
bir kadınlara oy hakkı toplantısında ortaya çıktı. | TED | ولاحقاً في اجتماع حق المرأة في التصويت في روتشستر، نيويورك. |
En son anketlerde yardıma ihtiyacı olduğunda Maureen Trip'in bir kahraman gibi görünmesi için bir adama Hudson'dan atlaması için para vermişti. | Open Subtitles | في آخر مرة احتاج فيها مساعدة في التصويت قامت (مورين) في استئجار (أحد الرجال كي يقفز في نهر (هدسن وهكذا يبدو (تريب) كأحد الأبطال |