Öğretmen, Yani çocuklarla arası çok iyi. | Open Subtitles | وهي مدرسة .لذا فهي جيدة جداً في التعامل مع الأولاد |
Ve öyle olmazsa da hayvanlarla arası iyi birine ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | وانلميستطعذلك ، ستحتاج لشخص جيد في التعامل مع الحيوانات. |
Babamın sürekli onu aldatmasıyla başa çıkma yoluydu. | Open Subtitles | كانت طريقتها في التعامل مع خيانة أبي لها طوال الوقت |
Açıkça kendi acısıyla başa çıkma yolu. | Open Subtitles | من الواضح أنّه طريقتها في التعامل مع الحزن إنّها لا تعني ذلك |
İnsanlarla aran iyi. | Open Subtitles | انتي جيدة في التعامل مع الناس الاحياء والموتى |
Ama hasta ilişkilerin pek iyi değil. Ed'i izle. | Open Subtitles | لكنّكِ لستِ جيّدة في التعامل مع مرضاكِ.. |
Ve yaşlı adam onun gibilerle uğraşma konusunda pek iyi değil. | Open Subtitles | والرجل المُسن لا يملك أفضل سجل حافل في التعامل مع أشخاص مثله. |
Yargı sistemi cinsel sapıklarla baş etme konusunda iyiye gidiyor. - Evet. | Open Subtitles | النظام القضائي تطور كثيراً في التعامل مع الحالات الجنسية |
Polise git böylesine karmaşık şeylerle ilgilenme konusunda gerçekten harikadırlar. | Open Subtitles | هم رائعون حقاً في التعامل مع هذة الأمور المعقدة |
Ona iş bulduk, muhasebecilik öğrendi. Numaralarla arası iyiydi. | Open Subtitles | لقد كانت تجمع قواها ، تعلمت المحاسبة فهي جيدة في التعامل مع الارقام |
Sen bilgisayarlarla arası iyi olan bir yardımcısın. | Open Subtitles | انت المتدربة الجيدة في التعامل مع اجهزة الحاسب |
Kurşunlarla arası iyidir ve soru sormaz. | Open Subtitles | إنه خبير في التعامل مع الطلقات النارية ولا يتكلم كثيراً |
Onun için buranın ürkütücü yaşantısıyla başa çıkma yolu. | Open Subtitles | طريقتها في التعامل مع كل الأشياء المريبة بهذا المكان |
Babamın sürekli onu aldatmasıyla başa çıkma yoluydu. | Open Subtitles | كانت طريقتها في التعامل مع خيانة أبي لها طوال الوقت |
Melekler onun başa çıkma yöntemiydi. | Open Subtitles | كانت الملائكة هي وسيلتها في التعامل مع العالم كانت الأصوات بالنسبة لها شئ حقيقي |
Artık insanlarla aran pek iyi değil galiba. | Open Subtitles | لست ماهراً جداً في التعامل مع الناس , أليس كذلك ؟ |
Çünkü normal ilişkilerin sınırları içinde kalmak sana zor geliyor. | Open Subtitles | لأنك تجد صعوبة في التعامل مع العلاقات التقليدية |
T.J. bu şerefsizlerle uğraşma konusunda tecrübeliyim. | Open Subtitles | (تي.جي), لدي بعض الخبرة في التعامل مع هؤلاء الحمقى |
Saçmalama. Durumlarla baş etme konusunda canına okurum. | Open Subtitles | لا تعبث معي، فسوف أفوقك في التعامل مع الأوضاع الصعبة |
Hapishaneye gidecekler var. Lisbon'in basinla ilgilenme konusunda yardima ihtiyaci var. | Open Subtitles | (ليزبن) بحاجة لمُساعدتكِ في التعامل مع الصحافة. |