"في التلفاز" - Traduction Arabe en Turc

    • TV'
        
    • televizyonda
        
    • Televizyondaki
        
    • Dizilerde
        
    • televizyon
        
    Filmin TV ve tiyatro dagitimcilari icin de 5 Haziran gunu gosterimi ucretsizdir. TED الفيلم يمقدم مجانا الى الموزعين في التلفاز والمسرح لعرضه في الخامس من يونيو.
    Sanırım kız arkadaşından ve nefret ettiği TV işinden uzak kaldığı için memnun. Open Subtitles اعتقد بأنه سعيده لانه سوف يبتعد عن صديقته وعمله في التلفاز الذي يكرهه
    TV'de paraya ihtiyacı olan öğrenciler hakkında bir belgesel vardı. Open Subtitles رأيت برنامجا وثائقيا في التلفاز عن الطلاب الذين يحتاجون المال.
    Geçenlerde, televizyonda uzun süre kaldıkları komadan çıkmış 3 kişi gösterdiler. Open Subtitles لقد استضافوا مؤخرا في التلفاز ثلاثة اشخاص كانوا في غيبوبة طويلة
    televizyonda bir keresinde bir şov görmüştüm adamın teki çivi tabancasıyla kafasından vuruluyordu. Open Subtitles رأيتُ عرض في التلفاز ذات مرة عن رجل أصيب في الرأس بمسدس مسامير
    Böylece ulusal Televizyondaki bir programdaydım. TED لذلك ظهرت على برنامج الذروة في التلفاز الوطني
    Fakat, bu 80'lerin başındaydı ve hapishaneler film ve Dizilerde gördüklerinizden biraz farklıydı. TED وهذا كان في بداية الثمانينات، والسجون لم تكن تمامًا ما تشاهده في التلفاز أو في الافلام.
    Onun yerine, içerik, ortak aktivitelerden değil televizyon programlarının içerdiklerinden ortaya çıkıyor. TED بالمقابل، المحتوى، الانشطة المشتركة، هي المحتوى في التلفاز الذي يحرك هذه المحادثات.
    TV'de paraya ihtiyacı olan öğrenciler hakkında bir belgesel vardı. Open Subtitles رأيت برنامجا وثائقيا في التلفاز عن الطلاب الذين يحتاجون المال.
    Bildiğiniz gibi tek hırsızlar TV de gördükleriniz değil. Open Subtitles اللصوص ليسوا فقط من تراهم في التلفاز, لعلمك
    Ve çıkıyor. TV'de tamircilerin yalnız olduğunu söylediler. Ev kadınları da yalnız hissederler. Open Subtitles في التلفاز يقولون أن رجل الصيانة يعيش وحيداً وسط الناس وربّات المنزل يُصبحن وحيدات أيضاً.
    Biliyorsunuz kanunlar bizim TV üzerinden reklam yapmamızı yasaklıyor. Open Subtitles قوانين الحكومة تمنعنا من الإعلان عن السجائر في التلفاز
    Bu TV de gördüklerimden birisi, aynılarından sizin mağaralarınızda da var. Open Subtitles ,إنها مثل التي رأيتها في التلفاز تلك الموجودة في كهفكم
    Aramızda güven var sandım ama TV'ye göre yolcuları çıkarmak istiyorsun gibi. Open Subtitles اعتقد اننا بيننا ثقة ولكنه يبدو في التلفاز كأنهم يريدون اخراج الركاب من الحافله اسمع لابد لي من اخراج احدهم
    Daha TV'de buz pateni izlerken burnun akıyor. Open Subtitles أنت رجلٌ يصيبه الرشح حالما يشاهد التزلج على الجليد في التلفاز
    televizyonda çizgi film izlemeyi kes, ve gel gerçek olanıyla tanış. Open Subtitles توقف عن مشاهدة الرسوم المتحركه في التلفاز, و انظر لشيء الحقيقي
    Bu sesi televizyonda, radyoda ve internette kullanmayı planlıyorum. TED انا انوي استخدامه في التلفاز والراديو والانترنت
    televizyonda olduğu gibi olacağını düşünüyordum. TED كنت اتوقع انها ستكون مماثلة لما في التلفاز
    Televizyondaki bir cinayet gizemi gibi sanıyorsunuz. TED انت تعتقد انه في التلفاز مثلا, تشاهد دراما جريمه قتل.
    Televizyondaki bir söyleşisi esnasında kendisine "nasıl bu kadar hoş görünebiliyorsun" TED وعندما سئلت في لقاء في التلفاز " كيف تبدين بهذه الروعة؟"
    Ve Televizyondaki insanlar duymak istediğimiz hiçbir şeyi söylemiyorlardı. TED ولم يكن الأشخاص في التلفاز يطلعوننا عما نحتاج لمعرفته
    televizyon dizileri için çekimler yapıyoruz. TED في الواقع نحن نصور لقطات كتلك التي تعرف في التلفاز.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus