Geçen gün Gazetede görene kadar ne kadar yakın olduğumuzu farketmemiştim. | Open Subtitles | لم ادرك كم كنا قريبين حتى رايتها في الجريدة اليوم الماضي |
18 yıl önce, Gazetede bir fotoğraf gördüm. | TED | قبل 18 سنة، رأيت صورة فوتوغرافية في الجريدة. |
Elektronik postama gazete ile sarmalanmış bir mail geldi... ...ve Gazetede ölü bir adamın resmi vardı. | TED | استلمت صندوقا من البريد حيث كان ملفوفا بالجريدة و كانت هناك صورة في الجريدة لرجل ميت. |
Resmimi gazetelerde gördüğünde farklı hissedeceksin. | Open Subtitles | سوف تشعرين باختلاف عندما ترين صورتي في الجريدة. |
Inquirer'de gördüğüm hiçbirşeye inanmam. | Open Subtitles | لا أؤمن بأي شيء أراه في الجريدة اي شيء آخر؟ |
Pekâlâ, Gazetedeki resminize baktım ve arkadaşım için... - ...yaptığınız hoşuma gitti. | Open Subtitles | نظرت إلى صورتك في الجريدة وقد أحببت ما فعلته لصديقي |
Resminin Gazetede çıkması için kesinlikle berbat bir yol. | Open Subtitles | أنا واثق أنك ستحاول وضع صورتك البشعة في الجريدة |
Hakkındaki haberi Gazetede okuduğum günden beri bunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ـ كنت أفكر في ذلك منذ أن قرأت عنه في الجريدة |
Metro fiyatları artıyormuş. Dün Gazetede yazıyordu. | Open Subtitles | قرأت في الجريدة اليوم ازدياد نسبة الاغتصاب في المترو. |
Yarın Gazetede bir haber yayınlayacağız ve sizin bu konuda bir yorum yapmanız gerektiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | سوف ننشر غدا مقالا في الجريدة و نظن أن من حقك الحصول على الفرصة للتعليق عليه |
Bak... eee... bu Gazetede resmin var... kahraman diye. | Open Subtitles | لوو, وضع صورتك في الجريدة هنا لكونك بطلًا |
Hayır, onu iptal etmişler. Sabah Gazetede yazıyordu. | Open Subtitles | لا، ألغوا هذه الرحلة أعلنوا ذلك في الجريدة هذا الصباحِ |
Gazetede bunun hakkında bir yazı okuduğumu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر أني قرأت مقالا حول ما حصل في الجريدة |
Hatırlasana okulda, Gazetede yazan bendim. | Open Subtitles | هذا صحيح أتذكر في المدرسة؟ كنت أنا الكاتب في الجريدة |
Gazetede Çin'in Japonyayı protesto ettiğini okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت في الجريدة ان الصين تحتاج اليابان |
Gazetede gerçekler için inat edenler. | Open Subtitles | المتمسكون عن الحقائق في الجريدة الرسمية. |
Yerel gazetelerde kazı yazıları var ama ben bizim ölü Kızılderiliyi buldum. | Open Subtitles | قمت ببعض البحث في الجريدة المحلية و عثرت على الهندي الميت |
gazetelerde gözüktüğü kadar da güzel değilmiş. | Open Subtitles | لا تبدو بالأناقة التي تبدو عليها في الجريدة. |
Inquirer bana geçtiğinden beri her sayısında ne var ne yok hepsini bilir. | Open Subtitles | يعرف الخطأ في أي نسخة في الجريدة منذ ان أدرتها... إقرأ |
Bernstein, düne kadar Chronicle'da olup... şimdi Inquirer'de çalışan bütün bu adamlar. | Open Subtitles | بيرنستين... هؤلاء الرجال الموجودين الان في الجريدة الذين كانوا في وقائع الاحداث حتى امس |
Gazetedeki bir şeye sinirleneceğim, sonra da gideceğim. | Open Subtitles | سأغضب فقط بشأن شيء واحد في الجريدة ثم أموت |
Girişimi bültene koy. | Open Subtitles | ضعي مبادرتي في الجريدة. |