"في الخريف" - Traduction Arabe en Turc

    • sonbaharda
        
    • sonbahar
        
    • Son baharda
        
    • Sonbahardaki
        
    • Güz döneminde
        
    • güzün
        
    • sonbahardı
        
    sonbaharda yapraklarını dökmüş bir ağacın üzüntüsünü anlayabilmek için, baharda yeniden çiçekler açtıran yaşam döngüsünü iyi kavramak gerekir. TED فهم سبب حزن الأشجار التي تفقد أوراقها في الخريف هو محاولة لفهم دورة الحياة التي تعطينا أزهارا في الربيع.
    ve bizde fonu bulduk, sonbaharda açılıyoruz. TED وحصلنا على التمويل و افتتحنا في الخريف.
    Yani okula sonbaharda üç ay geride dönmek yerine, şu anda matematikte dört ay ileride ve okumada beş ay ileride döndüler. TED لذلك بدلاً من العودة إلى المدرسة في الخريف متأخّرين بثلاثة أشهر، يعودون الآن متقدّمين في الرياضيات بأربعة أشهر وخمسة أشهر في القراءة.
    sonbahar'da tekrar Üniversite Seçme Sınavına girmem gerekiyor sonra Üniversite'de İşletme okuyacağım. Open Subtitles علي أن أجتاز اختباراتي ثانية في الخريف سأذهب للكلية وأدرس الأعمال التجارية
    Hava sıcaklığının sonbaharda düşmesiyle beraber, kazlar ve ördekler kışın sertliğine hazırlıklı olmak için tıka basa yerler. TED لتأخذ افضيلة حينما تنخفض درجات الحرارة في الخريف حيث يقوم الوز والبط بالتهام الطعام لتتحضر لواقع الشتاء المؤلم
    Sadece sonbaharda değil, tüm yıl boyunca olmasını istemiş. TED وارادها ليس فقط في الخريف ولكن علي طول العام
    sonbaharda beş hafta hariç araştırmalarımızı yoğun olarak sürdürdük. Open Subtitles لقد قمنا على البحوث لدينا بشكل مكثف إلا لمدة خمسة أسابيع في الخريف.
    sonbaharda erkek geyikler dövüşür ya da baharda kuşlar uçuşurken. Open Subtitles عندما تتصارع الوعول في الخريف أو عندما تطير أسراب الطيور ربيعا
    Zayıf bir çocuk vardı, sonbaharda beni ziyaret etmişti,.. Open Subtitles . .. هل تتذكر فتى فتى أتي لزيارتي في الخريف الماضي ؟
    sonbaharda gelip topluyorlar. Sizin zihinsel özürlülere bir itirazınız yok mu? Open Subtitles ولكن أولئك المتخلفين يحبون التقاط الفستق إنهم يلتقطونه حتى في الخريف!
    Tıpkı sonbaharda yaptığım gibi. Open Subtitles حسنـا ، لقد أجريت بعض الاتصالات وتناولت الغداء مع بعض الأشخاص ، كما في الخريف
    O da herkes gibi sonbaharda okula gidebilir. Open Subtitles يمكنـه الذهـاب للجـامعـة في الخريف كالجميـع
    sonbaharda rengi sararır ve bir daha geri gelmez. Open Subtitles و في الخريف يحبون أن يجزوا العشب ينتهي و يغيب و لا يعود أبداً
    Cevizler ve meyveler sonbaharda yere dökülürler, ve hepsi de hep ayak altında ezilirler. Open Subtitles هناك بندق و فواكه ، في الخريف تتساقط جميعاً بتماسك و في النهاية يتم سحقها
    sonbaharda, Springfield ilkokulunda dördüncü sınıfların öğretmeni olacağım. Open Subtitles في الخريف سأعلم الصف الرابع في المدرسة الإبتدائية في سبرينغ فيلد
    Kitapları sonbaharda basılacaktı. Open Subtitles والذي كان بإمكانهم نشرها في الخريف القادم
    sonbahar geldi. Demek ki yapacak daha önemli şeyleri var. Open Subtitles ونحن في الخريف وبشكل واضح فإنّ لديه أمور أفضل يفعلها
    İşte geçen sonbahar olanlar, gerçekten araştırmacıların güvenini sarstı. TED وهنا ما حدث في الخريف الماضي والذي ثبط همم الباحثين
    Bu sonbahar dolunca emeklilik sürem doluyor. Hiç beklemiyeceğim. Open Subtitles وقت تقاعدي سيكون في الخريف القادم وانا سأقبله.
    ve Son baharda da meyve dolu olurlarmış? Open Subtitles ذات اللون الوردي عند حلول كل ربيع وتحمل الكثير من الثمار الغنية في الخريف
    Yine bu sebeple bahar aylarında bir sonraki sene hangi yeni üç suşun bir sene sonrasında hüküm süreceğini tahmin edip, bunları tek bir şırınganın içine yerleştirip Sonbahardaki üretime yetiştirmemiz gerekiyor. TED و لذلك أيضا, في الربيع, يجب أن نتوقع بشكل دقيق أيّ ثلاث سلالات من الفيروس ستنتشر في العام المقبل, و نضعها جميعا في لقاح واحد و نبدأ في إنتاجه ليتوافر في الخريف.
    - Güz döneminde ziyarete gelmelisin. Birlikte yeriz. Open Subtitles عليك أن تزورنا في الخريف سنتناول البعض، اتفقنا؟
    Kısrak güzün geri dönecek. Open Subtitles ستعود الفرس في الخريف.
    Lejyon'un Kuzey'e gönderilme emri geldiğinde sonbahardı. Open Subtitles عندما صدرت الأوامر للذهاب الى الشمال ، كنا في الخريف

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus