Bir Evlilikte ya da ilişkide olmanın ne anlama geldiğini biliyor musun? | Open Subtitles | أعني هل تعلمين حتى ما يعني أن تكوني في الزواج أو الشراكه؟ |
Ancak, şimdi aşkı Evlilikte aradığımızdan, aldatma onu mahvediyor. | TED | لكن الآن عندما نبحث عن الحب في الزواج الخيانة الزوجية تدمّره |
YaşIı adamın mezarına gittim, böylece düğünde ağlamak zorunda olmayacaktım. | Open Subtitles | لقد ذهبت لزيارة قبر والدي حتى لا أبكي في الزواج |
YaşIı adamın mezarına gittim, böylece düğünde ağlamak zorunda olmayacaktım. | Open Subtitles | لقد ذهبت لزيارة قبر والدي حتى لا أبكي في الزواج |
evlilik ya da çocuk için bir umudu yok ve tamamen toplumdan dışlanmış. | TED | لم يكن لديها أي أمل في الزواج أو الإنجاب وقد تم نَبْذُهَا بالكامل. |
Ya Prens Ratan Singh seninle evlenmeyi yeniden düşünürse ? | Open Subtitles | ربما يكون الأمير راتان سينغ مازال راغباً في الزواج منك |
Hiç evlenmek istedin mi Bay Church? | Open Subtitles | هل يمرُّ عليك وقتُ وتشعر برغبة في الزواج يا سيد (تشرش)؟ |
Ama, ben beni evlenmek icin Devon sormak ediyorum. | Open Subtitles | ولكن، وأنا ستعمل نسأل ديفون في الزواج مني. |
Söyleyin bana, benimle evlenmek konusunda ne düşünürsünüz? | Open Subtitles | اخبريني, ما رأيك في الزواج مني |
Gördüğüm kadarıyla kocası, Evlilikte ondan daha mutluymuş. | Open Subtitles | وكل ما أعرفه هو أن الزوج كان سعيداً في الزواج أكثر من الزوجة |
Ama Evlilikte her şeyle ilgilenmeye söz veriyorsunuz. | Open Subtitles | و لكن في الزواج , أنت تعد بأن تتكفل بكل شيء |
Evlilikte hatayı eşimizde değil, kendimizde aramamızı söylüyor. | Open Subtitles | يقول لا تنظر لأخطاء زوجك أو زوجتك في الزواج |
Yanlış hatırlamıyorsam Evlilikte, baskı ve şiddet göreceği konusunda sürekli uyarıldı. | Open Subtitles | و فيما اتذكره إنها ظلت دائماً تحذر من خطورة ان تكوني مظلومة في الزواج |
Bir düğünde kız götürmek ne kadar kolay biliyor musun? Sen hiç bir düğünde kız götürdün mü? | Open Subtitles | تعرف أنه من السهل بدء العلاقات في الزواج |
Sen hiç bir düğünde kız götürdün mü? | Open Subtitles | تعرف أنه من السهل بدء العلاقات في الزواج |
Ona gelen uçak bileti ve davetiyeyi gördüm. Elbette düğünde, ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | رأيته يستلم تذكر الطيران والدعوه انه في الزواج .. |
Ama evlilik danışmanlığı almam gereken son kişi sensin, sağ ol. | Open Subtitles | و لكنكي اخر شخص احتاج منه نصيحه في الزواج , شكرا |
Kutsal evlilik bağıyla birleşen Katolikler eşlerine sadakat yemini eder. | Open Subtitles | الكاثوليكيين متحدون في الزواج المقدس يقسمون أن يكونوا ملخصين لأزواجهم |
2010 yılında Arjantin, evlilik serbestliğini getiren Latin Amerika'da ilk, dünyada ise 10. ülke oldu. | TED | في عام 2010، أصبحت الأرجنتين أول دولة في أمريكا اللاتينية والعاشرة عالميا التي تعتمد المساواة في الزواج. |
Fakat büyüdüklerinde, evlenmeyi düşünmeye başlamaları gereken çağ geldiğinde, işte o zaman kendi kültürlerini biraz daha fark edeceklerini sandık. | TED | لكن عندما كبروا، عندما حان الوقت لكي يبدأوا بالتفكير في الزواج. حينها توقعنا منهم أن يدركوا، أكثر ، ثقافتهم. |
Marilla, Hiç evlenmek istedin mi? | Open Subtitles | هل رغبت يوماً في الزواج يا "ماريلا"؟ |
Ve... benim de seninle evlenmek icin ozel bir nedenim vardi. | Open Subtitles | وأنا... لدي سبب شخصي لرغبتي في الزواج منك |
Seninle evlenmek konusunda... umudum kalmadı. | Open Subtitles | ليس لدي أي أمل في الزواج منكِ |
Ama sormam lazım, bu masaya oturtunuz ve bu insanlara aile diyorsunuz ama kızınızın Lena ile evlenme hakkı olduğunu düşünmüyor musunuz? | Open Subtitles | ولكن عليا أن اسألك بجلوسك على هذه المائدة ومنادتك لهم بعائلة ولكنك لا تعتقد أن ابنتك ليس لديها الحق في الزواج بلينا؟ |