Ama sen şüphe uyandırmamak için kamyonda olacaksın. Biz arabalarla izleyeceğiz. | Open Subtitles | ستكون أنت فقط من في الشاحنة لتجنب أي شبهة، وسنتبعك بالسيارات |
kamyonda 2 kişi var ve izleyen de 4 kişi. | Open Subtitles | هناك اثنان في الشاحنة وأظن أن هناك أربعة آخرين يتبعونهما |
- evet, Bizim mayolarımız Kamyonette. - Gidip kendiminkileri alayım. | Open Subtitles | ـ جل , بدلاتنا للسباحة في الشاحنة ـ سأجلب بدلتي |
Bu, amcamın eviyse niye Minibüste yatıyoruz? | Open Subtitles | إن كان هذا منزل عمي لماذا ننام في الشاحنة ؟ |
arabada bir kovamız var tatlım. Yaşasın! Hey, Jim, üzerinde "Andy" diyen bardağımı gördün mü? | Open Subtitles | هناك دلو في الشاحنة عزيزتي . هه جيم هل رايت كوب القهوة خاصتي المكتوب عليه جيم? |
Onu bağlayıp kamyona atmalıyız. Burada kalamaz. | Open Subtitles | إما أن نقوم بربطه و نلقيه في الشاحنة أو شئ كهذا ، لا يمكنه البقاء هنا |
Bir de yolladığın kamyonda Amerikalı bir yarbay vardı. | Open Subtitles | هناك ثالث عقيد أمريكى في الشاحنة التي أمرتها بالتحرك |
9999 şişe ve kutu var kamyonda 9999 şişe ve kutu. | Open Subtitles | 9999علبة وزجاجة في الشاحنة 9999علبة وزجاجة |
Depoyu doldurur, paramızı sayarız 9997 şişe ve kutu var kamyonda | Open Subtitles | سنتزود بالبنزين وسنعد نقودنا 9997علبة وزجاجة في الشاحنة |
Kamyonette olanlar hakkında konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | أردت التحدث عن ما جرى يوم أمس في الشاحنة |
Tüm nakit öndeki Kamyonette. İkinci kamyonet tam takır. | Open Subtitles | جميع الأموال في الشاحنة الامامية والثانية هـــي فــارغــة تــمامــا |
Kamyonette bana ne istediğimi sormuştun hatırladın mı? | Open Subtitles | تذكر سؤالك لي في الشاحنة سألتني مالذي أريده؟ |
Minibüste saklandı. | Open Subtitles | اختبئ في الشاحنة لم نكن نعلم بأنه كان هناك |
Onu Minibüste hemen arkama oturtmak harika bir fikirdi. | Open Subtitles | لقد كانت فكرة جيدة بأن نضعه خلفي في الشاحنة |
Uçağı kaçırmayacağız. Şimdi lütfen, Minibüste bekle. | Open Subtitles | سوف نلحق بتلك الطائرة ، فقط اريدك ان تنتظري في الشاحنة من فضلك |
İçeri girmeden önce tüfeği arabada bırakacak. Hatta silaha ihtiyacımız olmayacak... | Open Subtitles | يتركه عادة في الشاحنة قبل أن يدخل لأننا لسنا بحاجة |
Patron, her şey arabada, seninle Lokanta da görüşürüz. | Open Subtitles | يارئيس، كلّ شيء في الشاحنة أنا سأراك في المطعم |
Onu bağlayıp kamyona atmalıyız. Burada kalamaz. | Open Subtitles | إما أن نقوم بربطه و نلقيه في الشاحنة أو شئ كهذا ، لا يمكنه البقاء هنا |
Kamyondaki çalıntı kimyasal atığın yerli yerinde durduğunda ısrar ediyorlar. | Open Subtitles | انّهم يصرّون ان كل السائل المسروق كان موجوداً في الشاحنة |
Jipte birkaç dakika oturdu. Sonra Arabaya döndü ve oradan uzaklaştık. | Open Subtitles | جلس في الشاحنة لبضعة دقائق، حينما وصل لسيّارتنا، رحلنا |
Aklıma takılan şey onların Bagajda seyahat etmiş olduğu ve Rowan'ın onları öldürdüğü ve bana niye söylememiş olduğun. | Open Subtitles | فقط في اعتقادي انهم كانوا يقودون في الشاحنة وان روان كان من امر بقتلهم وبهذا يمكن ان تخبرني لماذا |
İstediğiniz zaman yanımıza gelebilirsiniz. karavanda epey yerimiz var. - Hayır. | Open Subtitles | يااعزائي نرحب بمجيئكم توجد مساحة واسعة في الشاحنة لا لا |
Evdeki adam az önce Minibüsteki adama Mahmoud diye mi seslendi? | Open Subtitles | هل ذلك الرجل الذي في المنزل استدعى الشخص الذي في الشاحنة محمود؟ ؟ |
Maria için gelişiyoruz, kendisi, ailesiyle birlikte yaşadıkları Araçta dedesi öldükten sonra şiiri iyileşmek için kullanıyor. | TED | ننشّئ ماريا، التي تستخدم الشعر للتعافي بعدما توفي جدها في الشاحنة التي تعيش فيها مع بقية عائلتها. |
Arabadaki dondurma satılık değil! | Open Subtitles | الآيس كريم الموجود في الشاحنة ليس للبيع |
- Hiçbir şey göremiyorum. - Prosedüre uyun! Kamyondan çıkmayın! | Open Subtitles | لا أستطيع رؤية أي شيء إتبعوا التعليمات, إبقوا في الشاحنة |
Rhisa'yla romantik bir yere gideriz sonra babam kapıyı açar o anda onun kardeşinin kızını minibüsün içinde öpüyor olurum. | Open Subtitles | سآخذ ريسا إلى مكان شاعري، وعندما يفتح أبي الباب، يجدني في الشاحنة أقبّل ابنة أخيه. |
Söylediğim gibi formalar kamyonetin içinde. | Open Subtitles | ان القمصان متواجدة في الشاحنة بينما نحن نتحدث. |