Karım ve 3 çocuğum var. Ben de onun sokaklarda gezmesini istemem. | Open Subtitles | لدي زوجة و 3 أطفال ولا أريد أن يطلق سراحه في الشوارع |
Her gece sokaklarda dolaşmak, tanımadığın kişilerle yatıp, yeniden ayağa kalkabilmek. | Open Subtitles | التسكع في الشوارع ليلة بعد ليلة السقوط ثم النهوض مرة أخرى |
Demek istediğim, meseleyi sokaktaki suça getirmek istiyoruz, ...ama mesele bu şeyler ile igili değil, her şeyi kapsıyor. | Open Subtitles | أعني, نريد أن نجعل الأمر متعلقاً بالجرائم في الشوارع ..وكل هذا, ولكن الأمر ليس متعلقاً بالأشياء بل بكل شيء |
- Bir şey değil. Birkaç fotoğraf çekeceğim. sokağa çıkma yasağı başlıyor, kimse sokakta kalmayacak. | Open Subtitles | ـ سألتقط بعض الصور ـ سيتم إعلان حظر التجول، وسيطلقون النيران علي كل من يتجول في الشوارع |
Bana sokaklar hakkında çok değerli bilgiler verir sonra hapse. | Open Subtitles | أيزياه مفيد لي في الشوارع أكثر من بقاءة في السجن |
Sizler artık suça karşı verilen savaşa katılmaya ve teorik olarak öğrendiğinizi Caddelerde pratiğe dökmeye hazırsınız. | Open Subtitles | والصبر أنتم الآن جاهزون للحرب ضد الجريمة وتضعوا النظرية التي تعلمتوها تطبيقاً في الشوارع |
Ama Hindistan'ın Sokakları epey tozludur, ve ne kadar çok toz havada uçuşursa, beyaz kağıt üzerinde neredeyse görebilirsiniz, ama yapışkan bir kısım da var, bir yapıştırmayı tersine çevrimişsiniz gibi. | TED | في الهند هناك الكثير من التراب في الشوارع, وكلما كثر الغبار وارتفع في الهواء كلما امكنك مشاهدة ما على الورق الابيض, يوجد هناك ذلك الجزء اللاصق كالذي تجده في الصقة المقلوبة. |
Hazır, Saul sokaklardan çekilmişken siz de gitmeyi düşünseniz iyi olur. | Open Subtitles | يجب عليك التفكير بالرحيل, ايضا بينما شاول غير موجود في الشوارع |
Sen benim sokaklarda gezen bir ressam olmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | تريديني أن أصبح فنان يتجول في الشوارع مرة أخرى ؟ |
Harika. Cesedini buraya getirmeni ve sokaklarda teşhir etmeni istiyorum. | Open Subtitles | رائع، إذاً أريد جسده يجلب إلى هنا ويساور في الشوارع. |
Polisler onu sokaklarda dolaşırken bulduktan sonra onu buraya getirdiler. | Open Subtitles | أحضرته الشرطة إلى هنا بعد أن وجدته يتجول في الشوارع |
Kanlı bir manyak sokaklarda koşturup insanlara zarar verirse genelde hapise girer. | Open Subtitles | الممسوسة الدموية تجري في الشوارع مثلا عندما تصيب الناس عادة تذهب للسجن |
Tüm düzenin, sokaklarda ki tüm bu huzursuzlukların onun kontrolünde olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول أن كلّ شيء تحت سيطرته, برغم كلّ تلك الاضطرابات في الشوارع. |
sokaktaki insanlara kısa bir politik anket yapmak isteyip istemediklerini sorduk. | TED | وهكذا مشينا إلى الناس في الشوارع وسألناهم ما إذا أرادوا القيام باستبيان سياسي سريع. |
Çin'de büyük şehirlerde sokaktaki araç sayısına kısıtlama vardır. | TED | في المدن الصينية الكبرى، فإنهم يفرضون حصصا على عدد السيارات في الشوارع. |
Yargıcın bir katili sokağa salacağını sanmam. | Open Subtitles | لا أعتقد أن القاضي سوف يجعل قاتلاً طليقاً في الشوارع |
Ve 2013 yılında böyleydi, biz sokaklar üzerinde 350 mil bisiklet şeridi oluşturduktan sonra. | TED | وهكذا تبدو في عام 2013 بعد أن قمنا ببناء 350 ميلا من الممرات المخصصة للدرّاجات في الشوارع |
Caddelerde yürüyüşümü çok net hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأنا أتذكر بشكل واضح جداً مشيت في الشوارع |
Birisinin kalbini kırmak, Sokakları kirletmek, odayı dağıtmak , | Open Subtitles | كسر قلب شخص ما .. رمي القاذورات في الشوارع او ابقاء غرفتنا متسخة |
Şehir yöneticileri onlara ayrıcalıklar verdiler başıboş hayvanları sokaklardan temizleyip ve yok etmek için | TED | لقد تعاقدت معهم المدن للتخلص من الحيوانات الضالة في الشوارع وقتلها |
Görünüşe göre Trenton'daki ofisimizin hemen yanındaki Sokaklardaki çok sayıda düşük seviye uyuşturucu vakasıyla uğraşıyormuşuz. | TED | تبين أننا نقوم بالكثير من قضايا المخدرات الصغيرة في الشوارع القريبة من مكتبنا في ترينتون. |
Yüksek teknolojinin özel saldırı silahları için senin sokakların da. | Open Subtitles | عن التكنولوجيا الفائقة والأسلحة الهجومية المتخصصة التي تفيض في الشوارع |
Benim meseleme kim karışırsa bacaklarını kırar ve onu sokak ortasında yalvartırım. | Open Subtitles | أي شخص يتدخل في المسائل بلادي .. وسوف كسر ساقيه و جعله التسول في الشوارع. |
Kendi adıma, çocuklarım adına korkuyorum. sokakta yürümeye bile korkuyorum. | Open Subtitles | انا خائف علي نفسي علي اطفالي اخاف السير في الشوارع |
Oyuncaklar bütün bahçede, bisikletleri sokağın ortasında. | Open Subtitles | ألعاب في كل مكان بالحديقة و دراجات في الشوارع |
55,000 ağaç ve çalı diktik sokaklara. | TED | قمنا بغرس 55،000 شجرة و شجيرة في الشوارع |