"في الصيدلية" - Traduction Arabe en Turc

    • eczanede
        
    • Eczanedeydim
        
    • eczaneye
        
    • Eczaneden
        
    • eczanedeki
        
    Ve arada bir eczanede onu ziyarete gittiniz, değil mi? Open Subtitles و في بعض الأوقات قمت بزيارتها في الصيدلية ؟
    Bu o. Bana eczanede ilaç veren adam. Open Subtitles هذا هو، هذا هو الرجل الذي أعطاني الدواء في الصيدلية.
    Ya da eczanede etkili ilaçlardan kalmış olsaydı belki tedavi edebilirdik. Open Subtitles اذا كان لدينا اي ادوية ذات فعالية عالية تركت في الصيدلية , ربما
    Eczanedeydim. Sana köfte yapacağımı söyledim. Open Subtitles كنت في الصيدلية وقلت، سأعد له زلابيـة
    Reçeteyi hazırlatmak için eczaneye gitti. Open Subtitles إنه في الصيدلية يقوم بتعبئة الوصفة الطبية
    On dolara, Eczaneden reçete alabilirdin. Open Subtitles تشترين وصفة طبية مقابل 10 دولارات من البائع في الصيدلية
    eczanedeki yaşlı kadın emekli olduğumu bilmiyor, hâlâ bana ertesi gün haplarından veriyor. Open Subtitles المرأة العجوز في الصيدلية لا تعرف أنّي تقاعدت، لذا مازالت تمدّني بحبوب ما بعد الصباح مجاناً ..
    Tüm günü eczanede geçirmiştin hani. Open Subtitles في ذلك اليوم , عندما أمضيت الوقت كله في الصيدلية
    Silah ateşlendi ve bir eczanede sivil vatandaş vuruldu. Open Subtitles تم إطلاق أعيرة نارية وتسببت في مقتل مدني في الصيدلية
    Silah ateşlendi ve bir eczanede sivil vatandaş vuruldu. Open Subtitles تم إطلاق أعيرة نارية وتسببت في مقتل مدني في الصيدلية
    eczanede birkaç müşteri vardı, içeri girdim. Open Subtitles بعض الزبائن كانوا في الصيدلية التي دخلتها
    eczanede iki kişiyi öldüren deli adam ile şu an burada oturan adam arasındaki farkı. Open Subtitles بين ذلك المجنون الذي كان في الصيدلية .. وقتل ذلكما الرجلين وبين الرجل الجالس .. أمامي الآن
    Seyahatinizden önce onunla eczanede karşılaştık. Open Subtitles لقد تقابلنا معه صدفةً في الصيدلية في اليوم السابق للحادثه
    Bir keresinde eczanede o adamla karşılaştım da. Open Subtitles قابلت ذلك الرجل ذات مرة، أيضاً. في الصيدلية.
    Geçen gün eczanede mahcup duruma düştüm. Open Subtitles تعلم, لقد تعرض للإحراج في الصيدلية في ذلك اليوم
    Süresi geçmiş kuponlar yüzünden eczanede sıkıntı çıkarttı. Open Subtitles تسبب بالإزعاج في الصيدلية بسبب بعض الكوبونات الغير صالحة
    Ben bir eczanede küçük bir olay çıkardım. Open Subtitles أما أنا فقد تعرضت لحادث بسيط في الصيدلية.
    eczanede bir eş bulabilirsem. Open Subtitles إن كنت أستطيع إيجاد دواء مطابق في الصيدلية.
    Eczanedeydim. İlaçlarını hazırlamışlar. Open Subtitles لقد كنت في الصيدلية ووصفاتك كانت جاهزة
    Eczanedeydim. Open Subtitles كنت في الصيدلية.
    Günde 30 defa eczaneye gidiyorum, bir kondom alabilirim. Open Subtitles أنا أعمل في الصيدلية 3 أوقات باليوم، و بوسعي الحصول على الواقي الذكري.
    Reçetelerini tekrar yazacağım. Sonra da onları Eczaneden alabilirsiniz. Open Subtitles أنا سأعيد ملئ وصفاته وأنت يمكن أن تلتقط ' فوق في الصيدلية
    eczanedeki karışıklıktan sonra İnsan Kaynakları'na rapor verdim. Open Subtitles لقد أبلغت الموارد البشرية عن ذلك الأمر الحاصل في الصيدلية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus