Ve fark ettim ki Uçaklarda izlediğim aynı yolu uygulamanın yolları vardı. | TED | واكتشفت ان هناك طرقا لتكرير نفس الاسلوب الذي اعتدت استخدامه في الطائرات. |
Bu, Uçaklarda en sevdiğim oyundur: uçaktasınızdır ve pencereden dışarı bakarsınız, ufku görürsünüz. | TED | وهذه لعبتي المفضلة في الطائرات: عندما تكونون في طائرة وتنظرون إلى الخارج عبر النافذة ، ترون الأفق. |
Uçaklarda kullanılan küçük yastıklardan yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أصنع الوسادات الغيره التي تستخدم في الطائرات |
Uçaklarda genelde kötü olurum ama ilk defa ekonomi sınıfta gitmem daha da kötü. | Open Subtitles | أشعر عادة بالتعب في الطائرات ولكن هذه المرة كان الأمر اسوأ لأني ركبت الدرجة السياحية |
Asla Uçaklarda uyumam. | Open Subtitles | لا أنام في الطائرات. لا أريد أن يُتَلاعب بعقلي. |
Evet, ben de düşündüm ilk olarak, fakat bu indiyum kalay oksit ve bu Uçaklarda kullanılmaz. | Open Subtitles | وأنا أيضاً في البداية , لكنه أوكسيد القصدير الأنديومي هذا لا يستخدم في الطائرات |
Pilotlar uçuş simülatörlerinde pratik yaparlar ki Uçaklarda gerçek hata yapmasınlar. | TED | كتلك التي يتدرب بها الطيارون " في محاكيات الطيران" لكي لايقوموا بأخطاء حقيقة في الطائرات |
Uçaklarda erkeklerin yanına oturmaktan hoşlanmam çünkü dizlerimiz birbirine değebilir. | Open Subtitles | لا أحب الجلوس بجانب الرجال في الطائرات... لأن ركبنا قد تتلامس... |
Uçaklarda iyi değilim. | Open Subtitles | لستُ جيدةً في الطائرات |
Uçaklarda da oksijen var. | Open Subtitles | هناك أكسجين في الطائرات |