"في الطاولة" - Traduction Arabe en Turc

    • numaralı masadaki
        
    • masada
        
    • masaya
        
    • Masa
        
    10 numaralı masadaki müşteri boğuluyor gibi duruyor. Open Subtitles الزبونة في الطاولة العاشرة تبدو وكأنها تختنق، وكنت لأساعد،
    haydi şimdi gelin ve damat için sıcak bir alkış verelim. bir numaralı masadaki kız için bir pasta. Open Subtitles لنصفق بحرارة للعروسة والعريس كعكة للفتاة التي تجلس في الطاولة رقم واحد
    Hayatım, adam şömünenin yanındaki masada oturuyor ki... en iyi Masa orası... ve sırf bana gıcıklığına orada oturuyor. Open Subtitles عزيزتي , إنه يجلس في الطاولة التي بقرب المدفأة أفضل طاولة في المكان وهو يعرف ذلك, لكي يستفزني فقط
    masada sizin yerinizi alacağımdan korkuyorsunuz ve ben masada hiç bir zaman yer alamayacağımdan korkuyorum. TED أنتم خائفون بأني سآخذ مكانكم على الطاولة وأنا خائفة بأني لن أحصل على مكان في الطاولة.
    İyiki masaya gizlice bir solucan deliği yüklemişim. Open Subtitles من الجيد أني قمت بتركيب هذا الثقب الدودي في الطاولة
    masaya koydun, kestin ve çiğdi. Open Subtitles لقد وضعتها في الطاولة وبدأت بتقطيعها لكنها كانت نيئه
    7 numaralı masadaki beyefendi burada uyumayacak. Open Subtitles السيد في الطاولة 7 لن ينام هنا.
    Hareket edin, beyler, 20 numaralı masadaki kızıl saçlı Menünün yarısı ile birlikte bir de chateau Margot sipariş etti. Open Subtitles تحركوا أيها السادة, أن السيدة حمراء الشعر في الطاولة رقم 20 أمرت بنصف القائمة مع "شاتو مارغو"
    Kalkmak bilmeyen iki numaralı masadaki müşteriler, 11 Dolarlık hesaplarını üç kişi ödemek istiyor. Open Subtitles المسرفون للمال في الطاولة الثانية يريدون تقسيم الحساب 11$ لثلاثة أشخاص
    7 numaralı masadaki beyefendi bir oda istiyor! Open Subtitles السيد في الطاولة 7 يريد أنا يرى غرفة!
    Pekâlâ Max. 10 numaralı masadaki adam. Open Subtitles حسناً يا (ماكس) الصاح في الطاولة العاشرة.
    Şuradaki diğer masada tatlı da var. Open Subtitles هناك آه.. هناك حلويات في الطاولة المجاورة
    Emmet, buna inanamayacaksın. Ön masada kim oturuyor tahmin et? Open Subtitles إيميت , لن تصدق هذا احزر من الذي حضر في الطاولة الأمامية
    Göstermek önce her gece, o merkezinde masada bu korkutucu görünümlü adamla oturur. Open Subtitles أجل ، أجل ، كل ليلة قبل العرض . هو يجلس مع شخص مرعب في الطاولة المركزية
    Sizi Senatör'ün yanındaki masaya koyuyorum, böylece önemli kişilerle olabilirsiniz. Open Subtitles لقد جعلتُكم، تجلسون في الطاولة التي تحاذي السيناتور، يا رفاق لكي تضربوا بالمرفق، كبار الشخصيات
    Lütfen beni mazur görünürüz, bir masaya oturmaz mıydınız? Open Subtitles حسناً، أنا أطلب السماح. تفضلاً بالجلوس في الطاولة.
    Odanın ortasında durup zamanın orada nasıl durduğunu anlamadan masaya bakıyordum. Open Subtitles وها أنا احدق في الطاولة ولا افهم كم من الوقت ظللت واقفا في هذا المكان
    Tavuklu sandviç ve Masa sekizde doğumgünü var. Open Subtitles حضّر شطيرة دجاج، و استعد لحفلة عيد الميلاد في الطاولة رقم ثمانية
    Tatlım, arka tarafta seninle fotoğraf çektirmek isteyen bir Masa var. Open Subtitles عزيزي، يريد شخص في الطاولة الخلفية إلتقاط صورة معك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus