Ben gerçek dünyada yasadim, insanlarin istediklerini almak için yapmalari gerekeni yaptigi. | Open Subtitles | إعيش في العالم الحقيقي حيث يفعل الناس ما يحتاجون إليه لتحقيق مآربهم |
gerçek dünyada yaklaştırma ve büyültme bize ancak bu kadarını verebiliyor. | Open Subtitles | في العالم الحقيقي ، التكبير والتحسين يمكن أن يجعلنا نبتعد لكثير |
Oh my friend, eğer sadece o tavsiye. gerçek dünyada çalıştı. | Open Subtitles | يا صديقي، إن كنت تلك النصيحة تجدي نفعاً في العالم الحقيقي. |
Ben çubuğu tercih ediyorum. gerçek hayatta karşılaşılanlara daha yakın oluyor. | Open Subtitles | أفضّل العصـا شخصياً، أنه أقرب إلى ما نصادفه في العالم الحقيقي |
Birçok şey basit gibi görünür gerçek hayattaki gibi zor değildir. tabii ki öğreniyorsanız. | TED | ان الكثير من الاشياء تبدو بسيطة .. وليست بالصعوبة التي عليها في العالم الحقيقي بإستثناء ان كنت تتعلمها أكاديمياً |
Ve bir bilimci olarak, bu çalışmayı sonunda laboratuvardan gerçek dünyaya çıkarabildiğim için çok heyecanlıyım. Böylece gerçek-dünya etkisi olabilir. | TED | و كعالمة، أنا متحمسة كثيرًا لإخراج هذا العمل من المختبر إلى العالم الحقيقي أخيرًا حتى يكون بإمكاننا التأثير في العالم الحقيقي. |
Ve grandma-bot(Büyükanne-bot) olarak, o şimdi oynayabilir, ama gerçekten oynayabilir, benim çocuklarımla, onun torunlarıyla, gerçek dünya'da gerçek oyuncaklarla. | TED | و كروبوت الجدة تستطيع الان ان تلعب, تلعب فعلا مع ابنائي , مع احفادها في العالم الحقيقي بالعابه الحقيقية |
Hedefim, gerçek dünyadaki kurumsal taleplerin üstesinden gelebilecek öğrenciler yetiştirmek. | Open Subtitles | هدفي بأن أخرج طلاب يستطيعون تنظيم رغباتهم في العالم الحقيقي |
Ama ben onların oynamalarını istiyorum; bir anne olarak onların gerçek dünyada'ki oyunları oynamalarını istiyorum. | TED | لكني اريدهم ان يلعبوا ; كأم اريدهم ان يلعبوا مثل اللعب في العالم الحقيقي |
İnsan gözünün bu özelliği gerçek dünyada gerçekten yararlıdır. | TED | هذه الخاصية من الرؤية البشرية مفيدة في العالم الحقيقي. |
Fakat, gerçek dünyada işler böyle yürümez. | TED | ولكن، هذا ليس ما يحدث في العالم الحقيقي. |
Bu ilerleme dinamikleri güçlü ve gerçek dünyada kullanılabilirler. | TED | ديناميكيات التقدم هذه قوية و يمكن إستخدامها في العالم الحقيقي |
gerçek dünyada çalıştığını biliyorum ve çok da başarılısın. | Open Subtitles | أعلم أنك تعمل في العالم الحقيقي .. وأبليت فيه بقوة |
Ama burada, gerçek dünyada işler böyle yürür. | Open Subtitles | لكن الأمور تجري بهذه الطريقة بالأسفل هنا في العالم الحقيقي. |
gerçek dünyada başarısızlığa uğramadan önce bunu yapman bence harika bir şey. | Open Subtitles | إنه لأمر رائع أن تفعلي ذلك قبل فشلك في العالم الحقيقي |
Evet, hiç.. hiç fena değildi, ama beni tavlamak kolay. gerçek dünyada böyle olmuyor bence. | Open Subtitles | أجل, ذلك ليس سيئاً, لكنني طريدة سهلة, لا اظن أنه بتلك السهولة تماماً في العالم الحقيقي. |
Yarın uçakla Boulder'a gidip Amy'le ilk defa görüşeceğiz, gerçek hayatta yani. | Open Subtitles | بخير في الحقيقة علي الاقلاع غدا للقاء لاول مرة في العالم الحقيقي |
Bakın, gerçek hayatta matematiğin matematikçiler tarafından uygulanması gerekemez | TED | حسناً .. في العالم الحقيقي الحسابات لا تنحصر فحسب بعلماء الرياضيات |
Ve bu sadece görselleştirme için kullanılmıyor, gerçek hayatta da faydalı oldukları ortaya çıkıyor. | TED | ويمكننا استخدامها ليس فقط من أجل المرئيات، ولكن تبين بأنها مفيدة حتى في العالم الحقيقي |
Sağlık Etki Fonu gerçek hayattaki etkiyi esas alacaktır. | TED | صندوق التأثير الصحي ينظر إلى التأثير في العالم الحقيقي. |
Çocukların gerçek dünya'da yaptığı değişiklikler sanal Dünya'ya da yansıtılmalı. | TED | اذن التغيرات التي يفعلها الاطفال في العالم الحقيقي تحتاج ان تترجم الى العالم الافتتراضي |
Onlar gerçek dünyadaki olayları sanal dünyadan onurlandırıyorlar. | TED | الاسبوع المقبل. وهي تكريم في العالم الحقيقي لاحداث في العالم الخيالي |