Kendisi Şu dünyada görmeye katlanamadığım tek insandır. | Open Subtitles | أعتقدُ أنها على الأرجح الانسانة الوحيدة في العالم الذي لا يمكنني احتمالها وبصراحة. |
Şu dünyada beni gerçekten tanıyan tek kişi. | Open Subtitles | الشخص الوحيد في العالم الذي يعرفني على حقيقتي |
Delirmeye başlamış olabilirim ama bu dünyada senin için en önemli olan şeyi kurtarmak için uğraşmaya delirmek diyebilir misin? | Open Subtitles | ربا انا مجنونة قليلاً ولكن هل من الجنون المحاولة بجد لإنقاذ الشيء الوحيد في العالم الذي يعني لك كل شيء؟ |
bu dünyada adını bir ağaçtan alan tek ülkedir. | TED | وهذا البلد الوحيد في العالم الذي يحمل اسم شجرة. |
İçerisinde kısmi diferansiyel denklemleri olan dünyadaki tek yemek kitabına sahibiz. | TED | نحن نمتلك كتاب الطبخ الوحيد في العالم الذي يحتوي على معادله اشتقاقيه داخله |
Bana üçlü saltoyu öğretebilecek dünyadaki tek adam sizsiniz. | Open Subtitles | أنت الشخص الوحيد في العالم الذي يُمكنه تعليمي الدورة الثلاثية |
Eski hayatımıza dönmek için en ufak bir şans bile varsa... | Open Subtitles | إذا كان هناك أدنى فرصة ... للاستيقاظ في العالم الذي أذكره |
Şu dünyada hatırlayacağın tek kişi odur. | Open Subtitles | إنها الشخص الوحيد في العالم الذي ستتذكره. |
Eminim, Şu dünyada akraban olan tek bir adamla bağlantını koparabilirsin. | Open Subtitles | بالتأكيد يمكنكِ أن تستثني الرجل الأعزب الوحيد في العالم الذي بينكِ وبينه صلة قرابة |
Şu dünyada hatırlayacağın tek kişi odur. | Open Subtitles | إنها الشخص الوحيد في العالم الذي ستتذكره |
Şu dünyada hatırlayacağın tek kişi odur. | Open Subtitles | إنها الشخص الوحيد في العالم الذي ستتذكره |
bu dünyada farkına vardığımız şeyler hakkında endişe duyarız. | TED | كلنا مهتمين بالاشياء التي نراها في العالم الذي ندركه. |
bu dünyada sana üçlüyü öğretebilecek tek adamın ben olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأنني الرجل الوحيد في العالم الذي يمكنه تعليمك القفزة الثلاثية |
...bu dünyada gerçekten mutlu olduğun tek yer yatağın değildir. | Open Subtitles | إن سريرك هو المكان الوحيد في العالم الذي تشعر فيه بالسعادة |
Yıllar önce kocanız, bu dünyada beni seven tek kişiyi tehdit etti. | Open Subtitles | قبل سنوات زوجك هدد الشخص الوحيد في العالم الذي اعتنى بي |
Sizin, onu bu dünyada dinlediği tek insan olduğunuzu sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنكي الشخص الوحيد في العالم الذي يسمع له |
O dünyadaki sır tutabilecek tek insan. | Open Subtitles | يبدو أنها الشخص الوحيد في العالم الذي يحفظ السر |
Ve seni iki sayı için geçebilecek dünyadaki tek insan benim. | Open Subtitles | وأنا الشخص الوحيد في العالم الذي يمكنه أن يتجاوزك بنقطتين |
O dünyadaki güvendiğim tek insandı. | Open Subtitles | كان الشيء الوحيد في العالم الذي يمكنني الإعتماد عليه. |
Eski hayatımıza dönmek için en ufak bir şans bile varsa... | Open Subtitles | إذا كان هناك أدنى فرصة ... للاستيقاظ في العالم الذي أذكره |