"في العين" - Traduction Arabe en Turc

    • gözünden
        
    • gözünün içine
        
    • Gözlerinin içine
        
    • Gözden
        
    • gözüne
        
    • gözlerimin içine
        
    • göz etrafına denk
        
    • gözüme
        
    • gözlere
        
    • gözümün içine
        
    • gözde
        
    Seni gözünden şişlemeliydim. Hadi ama Rich. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أَطْعنَك في العين الداعرة.
    Şu dört kuralı asla unutmayın bir; müşterinizin gözünün içine bakın. Open Subtitles أحفظ أربع قواعد أساسية ... أولاً انظر إلى زبونك في العين
    Sadece sakin ol, yürümeye devam et, direk Gözlerinin içine bak. Open Subtitles فقط إبقوا هادئين ، استمروا بالمشي أنظروا إليهم مباشرة في العين
    Sürekli Gözden bıçaklanmasam bile, o kadar da iyi değiller. Open Subtitles من دون التحديق في العين باستمرار هن ليسوا مثيرات كما كن
    Bazen imkansızlığın gözüne direk bakacaksın. Open Subtitles أحياناً يجب عليك امتلاك نظرة عدم الاستحالة مباشرة في العين
    Orada dur ve gözlerimin içine bakarak söyle, erkek erkeğe: Open Subtitles لذا تَقِفُ هناك وأنت تُشاهدَني في العين وأنت تُخبرُني، رجالي:
    Doktor asfalt parçacıklarının göz etrafına denk geldiğini söyledi. Open Subtitles قال الأطبّاء أنّ الرصاصة تسبّبت بدخول بعض الشظايا في العين
    Kurban, gözünden bıçaklanmıştı. Belirgin bir birikinti arıyoruz. Open Subtitles إذا طُعن الضحية في العين فنحنُ نبحث عن بحيرة كبيرة من الدم
    İlan panosunun önünde bir kadın gözünden bıçaklanmış. Open Subtitles سيدة طعنت في العين بجانب لوحة الإعلانات.
    Çünkü bizim filmimiz... seyircilerin tam gözünün içine bakıyor... ve yetere yeter diyorlar! Open Subtitles أنت بخير، يارجل لأن صورتنا شاهد الجمهور صحيح في العين وقل كفاية
    Dr. Greenberg'ün gözünün içine bakmak eskisinden daha zor olacak. Open Subtitles والان سصعب علي النظر الى الدكتور غرينبيرغ في العين
    Faniliğinin Gözlerinin içine bakmanın veya odağını yeniden asıl önemli şeye yönlendirmenin işleri basitleştiren bir yanı var. TED إن لمعان الموت في العين يبسّط الأشياء، أو يعيد تسليط تركيزك إلى أي الأشياء حقًا ذات أهمية.
    İnsanların, yabancıların Gözlerinin içine bakıyorum ama onlar bana asla bakmıyorlar. Open Subtitles أنظر للناس في العين,إنهم أغراب. ولكنهم أبداً لا ينظرون خلفهم. فهم أبداً لا يروني.
    Sanırım, Nina daha yeni Gözden ameliyat oldu ve kedisinin de idrar yolu enfeksiyonu varmış. Open Subtitles على فعل شيئاً بأنفسهم أعتقد أنه فقط أجريت جراحة في العين
    Ve kendimizi savunmak zorunda kalırsak, ...kısa süre körlük yapan bu tebeşiri, güvenlik görevlisinin gözüne fışkırtacağım. Open Subtitles وإذا يجب أن ندافع عن أنفسنا , سأطعن حارس الأمن في العين
    gözlerimin içine bakıp bunu söylemen lazım. Open Subtitles انها تسير على اتخاذ كنت تبحث لي في العين ليقول لي ذلك.
    Doktor asfalt parçacıklarının göz etrafına denk geldiğini söyledi. Open Subtitles قال الأطبّاء أنّ الرصاصة تسبّبت بدخول بعض الشظايا في العين
    - Bir gözüme bir kaşık diğer gözüme bir kaşık koydu. Open Subtitles لقد قام بوضع العازل بالعين الأولى و العازل في العين الأخرى
    Diğer yana. gözlere bak. Daima gözlere! Open Subtitles الجهة المقابلة، انظر في العين، دائما انظر في العين
    Gücünü topla, erkek ol. gözümün içine bakıp tetiği çek. Open Subtitles كن رجلا ، انظر الي في العين و اسحب الزناد
    Sol gözde görüşün nasıl? Open Subtitles كيف هي الرؤية في العين اليسرى؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus