"في الفرن" - Traduction Arabe en Turc

    • Fırında
        
    • ocakta
        
    • fırının içinde
        
    • için fırına
        
    • fırının içine
        
    Çaylar çekmecede... ayrıca peynirli makarna ve Fırında da fırın köfte var. Open Subtitles يوجد هنا جارورة شاي وهناك أيضا معكرونة وجبن وخبز لحم في الفرن.
    Fırında yeniden ısıtmadan önce çıkartmayı ve çözülmesini beklemeyi unutma. Open Subtitles لا تنسى إخراجها وجعلها تذوب قبل ان تسخنها في الفرن
    Kafanı yorma, onları Fırında tutuyorum çünkü soğuk iç çamaşırından nefret ederim. Open Subtitles أبقيهم في الفرن لأن أكره ملابس داخلية باردة
    Mutfakta ocakta pişen akşam yemeğinin kokusunu duyabilecekleri normal bir ev istiyorlar. TED أرادوا أن يعيشوا في منزل طبيعي حيث يشمون رائحة العشاء في الفرن في المطبخ
    Kendini öldürmek için, fırının içinde olmalısın. Open Subtitles للنجاح في قتل شيء بنفسه فيجب أن يكون وحده في الفرن
    Yarım kilosu 12 dakikada piştiğine göre demektir ki Fırında saat 1.30'a kadar kalman gerek. Open Subtitles حسناً؛ إن الرطل يحتاج إلى 12 دقيقة. وهذا يعني أنه عليك أن تكون في الفرن. في موعد أقصاه..
    Yemek Fırında. Tereyağı istiyorsanız yüzümün altında. Open Subtitles العشاء في الفرن إن أردتم زبدة فهي تحت وجهي.
    Tost için kusura bakma hayatım. Fırında yapmam gerekti. Open Subtitles اسفه على التوست يا عزيزي لقد جهزته في الفرن
    İstediğin kadar var. Fırında bir tepsi daha var. Open Subtitles احصل على الكمية التي تريدها فلديّ كمية أخرى في الفرن
    -Bence onların biraz daha Fırında kalması gerek. Open Subtitles اعتقد انهم يحتاجوا ان يبقوا مده اطول في الفرن
    -Bence onların biraz daha Fırında kalması gerek. Open Subtitles اعتقد انهم يحتاجوا ان يبقوا مده اطول في الفرن
    Teninin kokusu... aynı Fırında pişen haşhaşlı küçük ekmekler gibiydi. Open Subtitles أتذكر رائحة بشرتها التي تشبه رائحة فطيرة الليمون الطازج تُخبز في الفرن
    Elbette bu konuda emin değilim çünkü kazaklarımı Fırında tutuyorum. Open Subtitles بالطبع, أنا لا أدري بشأن ذلك لأني أبق قمصاني في الفرن
    Doğru ısıya ayarlanmış Fırında yarım saat. Open Subtitles نصف ساعة في الفرن مع درجـة حرارة منـاسبة.
    Doğru ısıya ayarlanmış Fırında yarım saat. Open Subtitles نصف ساعة في الفرن مع درجـة حرارة منـاسبة.
    Julia Child, kaynarken taşana, Fırında bozulana ya da yere düşüp dökülene asla sinirlenmezdi. Open Subtitles جوليا تشايلد لم تفقد أعصابها قط لأن شيئا ما تم غليانه كثيرا أو فسد في الفرن و حتى، لو أنها أخفقت في أبسط الأطعمة
    Bir an için Fırında rosto unuttuğumu sanmıştım. Open Subtitles أتدري.. لوهلة أعتقدت أنني تركت خبز يحترق في الفرن
    ocakta kurabiyem var ama istersen sen içeri gelebilirsin. Open Subtitles لدي شيء في الفرن لكنّ يمكنك الدخول إن أردتِ
    Ama madem aşağıya iniyoruz, bu şeyi ocakta yakıyoruz. Open Subtitles ولكن إن كنا سننزل إلى هنا فلسوف نحرق ذلك الشئ في الفرن
    Kendini öldürmek için, fırının içinde olmalısın. Open Subtitles للنجاح في قتل شيء بنفسه فيجب أن يكون وحده في الفرن
    Sadece atıştırmalık bir şeyler hazırlayıp benim için fırına bırakıver. Open Subtitles إتركي شيئاً في صحن وضعيه في الفرن لأجلي
    Evet, ve işleri biter bitmez onu vurdular ve bir fırının içine attılar. Open Subtitles أجل ، وحالما إنتهت خدماته قتلوه وتركوه في الفرن.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus