"في الفيلم" - Traduction Arabe en Turc

    • filmdeki
        
    • filmde
        
    • film için
        
    • filmin içinde
        
    • Film de
        
    • bir film
        
    • Film hakkında
        
    • Filmin içindeyim
        
    Kadınlarda erkeklere özgü hastalık olduğunda -- yani filmdeki Barbara gibi göründüğünde -- tedavi oluyorlar. TED عندما تتعرض المرأة للنموذج الذكوري من المرض ستبدو كباربارا في الفيلم ستعالج
    Şimdi izleteceğim ise filmdeki en sevdiğim görsel efekt. TED التأثير البصري المفضل لدي في الفيلم هو الذى سأعرضه عليك الأن.
    Sene 1979 idi ve yüz insanın portresinin ki bunlardan kırkı filmde yer aldı, ruhsal durumumuzun genel bir portresi olacağını düşünmüştüm. Open Subtitles لقد كُنا في العام 1979 وكنت أعتقد وقتها بأنّ لوحة من مئة شخص يظهر منهم 40 في الفيلم من الممكن أن تُظهر
    bi filmde oynamanın o kadarda zor olmadığını sana söylemiştim. Open Subtitles قلت لك انها ليست من الصعب أن ندخل في الفيلم.
    Seni onunla tanıştıracağım. film için onu kullanabilirsin. Open Subtitles سأعرفك به تستطيعين الاستعانة به في الفيلم
    Kimse Disney'e gitmiyor. Kimse filmin içinde felan da olmayacak. Open Subtitles لن يذهب أحد إلى الملاهي لن يكون أحد في الفيلم
    Pixar filmlerine dair başka bir şey ise tüm film bitene kadar filmdeki hiç bir sahnenin bitmiş olarak sayılmaması. TED الأمر الآخر حول بيكسار أنه لا يُعد أي جزء في الفيلم منتهيًا حتى ينتهي الفيلم بالكامل.
    Aslında filmdeki herkes, gerçek bir karakter gerçek kişi üzerine yazılmış. TED في الواقع، تقريباً كل الشخصيات في الفيلم مأخوذة من شخصية واقعية، إنسان حقيقي.
    12 saat içerisinde, filmdeki Richard Dreyfuss gibi berbat bir şekilde güneş yanığı olmuştum. TED وخلال 12 ساعة كنت مصاب بحروق شمسية مخيفة كريتشارد دريفز في الفيلم
    Öyleyse, bu senin filmdeki rolün ise, bu seni memnun eder mi? Open Subtitles حسناً, إذا كان هذا دورك في الفيلم هل ستكون سعيد؟
    filmdeki inekler ineğe benzemiyor. Atları kullanmak zorundasınız. Open Subtitles الأبقار لاتبدو كالأبقار في الفيلم يجب أن نستخدم الخيول
    İu filmdeki adam gibi hissediyorum biliyor musun hani, bir filmde adamın biri, yeşil ya da mavi kabloyu kesmek zorunda ya yoksa bomba patlar. Open Subtitles أنا أحبكِ؟ تعلمين اشعر أني مثل ذلك الرجل في الفيلم حيث كان عليه أن يقطع السلك الأحمر , أو السلك الأخضر
    Bunu bir keresinde bir filmde görmüştüm ancak filmde adam ölüydü. Open Subtitles لقد رأيت ذلك في فيلم, ولكن في الفيلم, الرجل كان ميت.
    filmde, vücut değiştireceğimiz için. Düşündüm ki, seni anlamaya çalışmalıyım. Open Subtitles سنتبادل العقول في الفيلم تصورت أنه يجب عليّ كما تعلمين
    Bu filmde resmedilen olaylar, şahıslar ve kuruluş tamamen kurgusaldır. Open Subtitles الأحداث، الشخصيات والمؤسسة التي صوّرت في الفيلم هي خيالية كليًّا.
    Fakat sadece X markasını sponsor olarak almayacağız, ayrıca filmde satabileceğimiz tüm kategorileri satacağız. TED ولكننا ليس فقط سنحظى بالعلامة إكس وعنوان من إختيار الراعي ، بل أيضا للتأكد من بيع كل صنف في الفيلم.
    Lawrance'ın bu filmde yaptığı her şey onun dünyadaki yerini anlama çabasıydı. TED كل ما قام به لورانس في الفيلم كان محاولة منه لمعرفة مكانه في العالم.
    Bu film için çok zaman harcadın. Open Subtitles اعرف جيدا الوقت و الجهد الذي استغرقتهم في الفيلم
    filmin içinde tarihin parçalarını sonsuza dek hapsetmişiz. Open Subtitles ... جزء من التاريخ محبوسين في الفيلم للأبد
    Şimdiye kadar, Film de belki bir ya da en fazla iki tane Asyalı insan görülüyor. Open Subtitles لهذا الحد هناك ربما واحد أَو في الغالب اثنان أو ثلاثة أوجه آسيوية في الفيلم
    Ona babasının kasabaya gelen bir film ekibinde çalışan bir oyuncu olduğunu söyledim. Open Subtitles أخبرتها أن والدها الحقيقي كان ممثلاً كان في الفيلم الذي صوروه في المدينة
    Üzerinde çalıştığın Film hakkında mı konuşuyorsun? Open Subtitles هل تتحدثين عن العمل في الفيلم ؟
    Filmin içindeyim. Şu işe bak, filmdeyim. Open Subtitles أنا في الفيلم بحق البقرة المقدسة، أنا في الفيلم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus