"في القلعة" - Traduction Arabe en Turc

    • Kalede
        
    • Kale'
        
    • Hisar'
        
    • kaledeki
        
    • Kalesi'nde
        
    • Kalenin içinde
        
    • Yüksek Şatodaki
        
    • şatosunda görülmüş
        
    İspanyada ki Kalede bir hafta geçirecem. Open Subtitles أنا ذاهب لقضاء أسبوع في إسبانيا في القلعة.
    Akşam Kalede yemeğimi yerken senle kardeşin adına kadeh kaldıracağım. Open Subtitles عندما أتعشى في القلعة هذا المساء أنا سأعمل خبز محمص إليك وأخوك
    O ve tüm kardeşleri dev bir Kalede birlikte yaşarlarmış, ve birbirlerini çok ama çok severlermiş. Open Subtitles كانت تعيش مع أخوانها وأخواتها في وئام في القلعة الكبيرة. ويحبون بعضهم كثيراً.
    İki gün at sürerek yaptığım işimde, benden Kale almamı bekleme. Open Subtitles ليست ضمن يومين من عمل توسلتي الي أن آخذه في القلعة
    Hisar'daki tüm üstatlara da solmuş tüm parşömenlerde Uzun Gece'ye dair geçen tüm sözleri aramalarını söylerseniz Ölüler Ordusu'nu tümüyle yenmemizi sağlayacak bir şey bulabilirler. Open Subtitles وإذا كنت أقول كل ماستر في القلعة للبحث في كل كلمة من كل التمرير تلاشى حول ليلة طويلة،
    Çıkrıklar kullanılamasın diye kırılmış, yakılmış ve kaledeki en derin zindana atılmış. Open Subtitles حُطّمَت المغازل وأُحرقَتْ كيلا تُستعمل أبداً وأُلقيَتْ في أعمق زنزانة في القلعة
    Wu Kalesi'nde 2 gün içinde bir toplantı düzenleyeceğim. Open Subtitles سوف نعقد اجتماع خلال يومان في القلعة
    Kalenin içinde yani! Hadi ama çocuklar. Open Subtitles في القلعة ، هيا يا رفاق
    Yüksek Şatodaki Adam'ın eline geçmesi gereken bir filmi kaçıran kadını bulma niyetindeler. Open Subtitles إنهم مصممون على إيجاد امرأة تهرب فيلم "المرتبط بـ" الرجل في القلعة السامية
    Bu öğrenci son olarak Cachtice şatosunda görülmüş. Open Subtitles آخر مرة رئيته فيها كان في القلعة
    - Kafam karıştı. Rüyanda Kalede tutsak alınmış bir kız olduğunu söyledin sanıyordum Open Subtitles أنا مشوشة ، أعتقد أنك ذكرتي أنك كنت الفتاه المحبوسة في القلعة
    Kasabanın dışındaki Kalede yaşıyor. Oradan uzak dursan iyi edersin. Open Subtitles انه يعيش في القلعة خارج المدينه.من الأفضل أن تبقى بعيداً عن ذلك المكان
    - Sen Kalede kal. - Bana kalsa burada kalırdım. Open Subtitles . أنتِ ستبقي في القلعة . صدقني ، من الأفضل أن أبقى هنا
    Adamlarından hiç biri Kalede değildi. Olsalardı görürdüm. Open Subtitles لا أحد من رجالك موجود في القلعة أنا ذاهب لمشاهدتهم
    İçimizde, ikimiz de birbirimize ait olduğumuzu biliyoruz ve ayrı kalmak beni mahvedecek ama Kalede size daha çok yardımım dokunur. Open Subtitles داخلنا، كلانا نعرف بأنّنا نكون سوية وأن يكون كلٌ على حدة ذلك سيمزّقني إربا إربا لكن إستخدامي أكثر في القلعة
    Bizi Kalede bekliyor, böylece ırkımızı kurtarma görevimize başlayabiliriz. Open Subtitles إنها تنتظرنا في القلعة لكي يمكن أن نبدأ مهمتنا لإنقاذ جنسنا
    Kalede sana hoş bir oda vereceklerine pek güvenme. Open Subtitles لا تعتمد عليهم بإعطائك غرفةً جيدة في القلعة
    Eşyalarınla ilgilenmiyorum sadece küçük Druid'in Kalede olduğunu gösteren bir şeyler arıyorum. Open Subtitles أنا لست مهتما بأغراضك , أنا أبحث عن دليل بأن صبي الكاهن ما زال في القلعة.
    Kale'de bunu özleyeceklerini sanmam, değil mi? Open Subtitles نعم لا أعتقد أن أحد ما سيفتقده في القلعة بالأسفل
    Görevin elması odaklı olduğunu duyduğumda Kale'nin erzak bölümüne bir göz atma gereği duydum. Open Subtitles أخذت لنفسي الحرية في انتزاع قالب لها من خزانة التجهيزات في القلعة
    Hisar'daki herkes her şeyden şüphe eder. Open Subtitles الجميع في القلعة يشك في كل شيء.
    Ama kaledeki periler onun ayrılmasını istemiyordu. Open Subtitles الجنيات في القلعة . لم يرغبون في جعله يرحل أليس كذلك ؟
    Pekâlâ, geceyi Natty Uzunpabuç'un Komik Kalesi'nde geçirelim. Open Subtitles "لنمضي الليلة في القلعة الهزلية لـ "ناتي لونغشو
    Beni Yüksek Şatodaki Adam'a götürün ve ona filmi kare kare anlatayım. Open Subtitles خذني إلي الرجل في القلعة السامية أوصلني وبإمكاني وصفه بالتفصيل
    Bu öğrenci son olarak Cachtice şatosunda görülmüş. Open Subtitles آخر مرة رئيته فيها كان في القلعة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus