"في الكافتيريا" - Traduction Arabe en Turc

    • kafeteryada
        
    • Kafeteryadaki
        
    • kantinde
        
    • kafeterya
        
    kafeteryada o yaşlı adamla ne oldu? Open Subtitles ما الذي حصلَ في الكافتيريا معَ ذلكَ الرجُل المُسِّن؟
    Pekala, fazla zamanımız yok. Annesi kafeteryada. Open Subtitles ليس لدينا الكثير من الوقت، والدته في الكافتيريا
    Biz de örgütlendik. Herkes kafeteryada toplandı. Open Subtitles .وكما أقول لكم، قمنا بتنظيم أنفسنا كل شخص في الكافتيريا
    Yeni başlangıcınızı bu gece Kafeteryadaki Yeni Başlangıç Balosu'nda kutlayın. Open Subtitles والاحتفال بالبداية الجديدة هذه الليلة والرقص بهذه المناسبة في الكافتيريا.
    Onu Kafeteryadaki bir masanın altına saklanmış halde buldular. Open Subtitles و وجدوها في الكافتيريا مختبِئة تحت طاولة الغداء
    Patlayıcılarını kantinde haritayla takas ediyorsun. Open Subtitles تبادل قنابلك المتفجرة مقابل الخريطة في الكافتيريا
    Eğer seni kafeteryada isteseydim, aşçı kadınlardan birine bantlardım. Open Subtitles إذا أردتك أن تجلس في الكافتيريا سوف أربطك مع الطباخة
    kafeteryada verdikleri yemeği yedin ve kahveyi mi içtin? Open Subtitles وأكلت الطعام في الكافتيريا وشربت القهوة التي قدموها لك
    Ve sen de kafeteryada salata barı sözüyle yeterince adil oynuyorsun. Open Subtitles وانت تلعب بنزاهة لحملة ركن سلطة في الكافتيريا
    Sayende baloyu kafeteryada düzenlemek zorunda kalacağız. Open Subtitles بفضلك، يجب علينا أن نحصل على حفلة في الكافتيريا
    kafeteryada yanıma bile oturmayan tiplerdi, ...ama hepsini gömdüm. Open Subtitles حتى أنهم لم يجلسوا بجنابي في الكافتيريا اللعينة لكن سددت جميع الضربات في المياه ومنذ ذلك الحين
    Onu daha bu sabah kafeteryada gördüm. Open Subtitles . لقد رأيتها تتذبذب صباحاً في الكافتيريا
    Bütün öğrencileri kafeteryada toplamak için görevlendirildim. Open Subtitles تم وضعي مسؤولة عن منع المشاحنات التي تجري بين الطلاب في الكافتيريا
    Birkaç gün önce seni kafeteryada görene kadar bilmiyordum. Open Subtitles ليس قبل أن أراك في الكافتيريا قبل بضعة أيام.
    kafeteryada herkesle yemekten çok mu korkuyorsun? Open Subtitles أنتَ خائف من أن تأكل مع الآخرين في الكافتيريا ؟
    kafeteryada Meksika yemeği varmış. Open Subtitles سمعت أنه يوم البطاطا المقلية في الكافتيريا
    "Seninle oyun sahasında kavga ederim." "Seninle kafeteryada kavga ederim." Open Subtitles سأقاتلك في أرض الملعب وسأقاتلك في الكافتيريا
    Kafeteryadaki yemeklerin ne kadar berbat olduğuna inanamazsın. Open Subtitles لن تصدقي كم كان سيء الطعام في الكافتيريا
    Kafeteryadaki yemeklerle aynı. Sadece daha taze. Open Subtitles إنه مثل الطعام الذي في الكافتيريا لكن الفرق الوحيد أنه طازج
    Ve bundan sonra bir daha Kafeteryadaki bayanları gösterip "Bunu hamile bırakmak istiyorum." diye bağırmana izin yok. Open Subtitles حسنا وليس مسموح لك بأن تؤشر على النساء في الكافتيريا وتقول أريد أن أجعل هذه حبلى
    İşte o an, sekreter, "bugün kantinde balık yiyebilirsiniz" dedi. Open Subtitles :عندها السيكرتارية وصلت لتقول كل مايمكنكم أكله هو السمك" "في الكافتيريا
    Seni bugun kafeterya'da gormedim. Open Subtitles لم أرك في الكافتيريا اليوم لقد فاتك الكثير

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus