Ya da üstünde boya olmayan son Tekerlekli sandalyedeki adamın. | Open Subtitles | أو آخر رجل في الكرسي المتحرك بدون أي طلاء عليه. |
Ve Tekerlekli sandalyedeki çocuğa da pek ısınamamış. | Open Subtitles | وان الطفل الذي في الكرسي المتحرك من الواضح انه لم يكن مرتاحا |
Tekerlekli sandalyedeki fotoğrafını çekip bunun bir yalan olduğunu gösterebiliriz. | Open Subtitles | نأخذبعضالصورله، في الكرسي المتحرك نُرسلها إلى العالم ونكشف الكذبة |
Sana sormalıyım, sence tekerlekli sandalyede olmam daha mı iyi? | Open Subtitles | علي سؤالكِ , إذا ما كان أسهل عليكِ رؤيتي في الكرسي المتحرك ؟ |
Tamam ama sizi benden bahsederken yakalarsam, tekerlekli sandalyede oturan sen olursun. | Open Subtitles | حسنا, لكن إذا أمسكت بكما تتحدثان عني فأنت الذي ستكون في الكرسي المتحرك حقا؟ |
Tekerlekli sandalyedeki kız iyi mi? | Open Subtitles | هل الفتاة في الكرسي المتحرك بخير؟ |
Şey, Tekerlekli sandalyedeki adam. | Open Subtitles | في الواقع, الرجل في الكرسي المتحرك - أجل |
Peki. Hayatın boyunca tekerlekli sandalyede miydin? | Open Subtitles | حسنٌ، هل بقيتَ في الكرسي المتحرك طوال حياتك؟ |
Sen hiçbir şey yapmayacaksın. tekerlekli sandalyede olmanın bir sebebi var. Bırak bulaşıkları Karl'la ben yıkayayım. | Open Subtitles | كلا ياعزيزتي, لن تفعلي شيئا - أنتي في الكرسي المتحرك لسبب, أليس كذلك؟ |
"Koridordaki tekerlekli sandalyede yıkandı." | Open Subtitles | في الممر استحم... في الكرسي المتحرك ... في الممر |