Eskiden pislik içinde olduğumu biliyorum ama bugün temizim. | Open Subtitles | انا كنت ممتلئ باللعنه في الماضي ولكني الان اصبحت صعب الخداع. |
Geçmişte performansından dolayı düş kırıklığı yaşamıştım ama sana söylemediğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | لقد خيبت ظني بتصرفاتك في الماضي ولكني لم أقل لك شئ |
Geçmişte kimlerle anlaşma yaptın bilemem ama ben sözümü tutarım. | Open Subtitles | لا أعلم مع من تعاملت في الماضي ولكني أحافظ على وعدي |
Çok hikayeler duymuştum ama gerçek olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لقد سمعت قصص مثل هذه في الماضي ولكني لم أظن أبداً إنها حقيقة |
Yani evet, Nolan geçmişte çıktığım tiplere benzemiyor ama ben değişebileceğime inanıyorum. | Open Subtitles | أعني, أجل, إنه ليس مثل الشاب الذي كنتُ معهُ في الماضي ولكني واثقة بأني آستطيع التغير. |
Yani, eskiden olduğu gibi rüzgardan hızlı koşmamı benden bekleyemezsin, ama tıbbi yeteneklerim hala yerli yerinde. | Open Subtitles | هذا يعني اننا لا استطيع ان اجري بالسرعة التي اعتدتُ عليها في الماضي ولكني في كامل قواي العقلية |
Geçmişte Burger'i kurtarıyorum ama şimdi rap yapıyorum | Open Subtitles | أنقذت شطائر (باتي) في الماضي" "ولكني الآن موسيقي راب |