"في المباراة" - Traduction Arabe en Turc

    • maçta
        
    • maçtaki
        
    • maç
        
    • maçı
        
    • Oyunda
        
    • maça
        
    • oyunu
        
    • Kafanı oyuna
        
    Eğer iyi olsalardı şimdi onlar ölü bende maçta olurdum. Open Subtitles لو كانوا لطفاء لكانوا ميتين الأن وكنت أنا في المباراة
    maçta oynamayan ya da... koçluk yapmayan birini tanıyoruz. Bana sorma. Open Subtitles هناك شخص جمعينا نعلم بأنه لا يتدرب أو يلعب في المباراة
    maçta sizi gören olmadı. Bilet aldığınızı gören olmadı. Open Subtitles لا أحد رَآك في المباراة لا أحد رَآك وأنت تشتري تذاكر المباراة
    Yani, maalesef yeni arkadaşımızın maçtaki kötü davranışları yoldaki iyi davranışından daha güçlü bir etki bırakabilir. TED لذا، لسوء حظ صديقنا الجديد من مباراة كرة القدم، سلوكه السيء في المباراة قد يطغى على سلوكه في الحديقة.
    Bu maç dönüm noktası. Patron beni görürse, beni takıma alır. Open Subtitles في المباراة القادمة سيتحدد كل شيء اذا لعبت بشكلٍ جيد سأستمر
    ve elfler iki veya daha fazla vuruş yapmış olmalı ki maçı kazanabilsinler. TED والجان يجب أن يحققوا ضربتين أو أكثر ليفوزوا في المباراة.
    3. Oyunda, Bobby defansta açılış hamlesi olarak hiç yapmadığı birşeyi yaptı. Open Subtitles في المباراة الثالثة، لعب بوبي دفاع مفتوح وهو لم يلعبه من قبل
    Anne, sonraki maça gelecek misin? Open Subtitles أمي .. يجب أن تاتي في المباراة القادمة ..
    İşte o zaman sizi öldürecekler ve bu durumu kullanarak oyunu kazanacaklar. Open Subtitles وأنها سوف تتخذ لكم ويقتلك والفوز في المباراة من خلال تلك المواقف.
    Lütfen Kafanı oyuna ver! Open Subtitles من فضلك ركز في المباراة
    Cinayet gecesi... bu iki sanıkla birlikte maçta olup olmadığınızı nereden bileceğiz? Open Subtitles كيف نعلم أنت والمتهمان كنتم في المباراة في ليلة القتل؟
    Eskiden onu kimse durduramazdı. Bir maçta 20 sayı yapardı. Open Subtitles كان لا يقهر , عشرين نقطة في المباراة بسهولة
    Seninle sevişsem, bu maçta oynar mıydın? Open Subtitles هل سوف تلعب في المباراة إذا مارست الجنس معك؟
    maçta bir şeye şahit olmuş olabilir. Open Subtitles لقد وجدنا تذكرة حضور في محفظته ربما شاهد شيئاً في المباراة
    Bu arada, yaptığım bu şey sizleri maçta görmekten mutlu olmayacağım anlamına gelmiyor. Desteğe ihtiyacımız olacak. Open Subtitles هذا لا يعني اني لا اقدر رؤيتكم في المباراة
    Cumartesi maçta ona ihtiyacımız var. Geri verme zamanı geldi. Open Subtitles نحتاجه في المباراة يوم السبت ، حان الوقت لإعادته
    Çünkü bu gece seks yaparsak bacaklarım maçta çok daha hafif olacak. Open Subtitles لأننا إذا فعلناه الليلة سأكون أخف بكثير في المباراة
    Sanırım maçtaki hiç kimse bunu kaçırmadı, çok sağ olun. Open Subtitles لا أظن أن أي شخص في المباراة لم يراه، شكراً جزيلاً لكِ.
    maçtaki hödük herif, gerçekten sınırı aşmıştı. Open Subtitles ذلك الأحمق في المباراة تجاوز الحد فعلاً،
    Bu kutuyu da maç için iddiasına girdiğim elma sepeti olarak varsayalım. Open Subtitles لنتظاهر أن هذا الصندوق هو سلة التفاحات التي راهنت عليها في المباراة
    Hayal kırıklığı olmayacak ve maçı kazandıracak golü birlikte atacağız. Open Subtitles سأكون عند حسن ظنكم كما كنت في المباراة و أعدكم أن بإمكاننا القيام بتسديدة رابحة معاً
    Oyunda kalıyorsun. Yardım istiyorum. Oyunda kal. Open Subtitles أبق أنت في المباراة أحتاج إلى مساعدتك, أبق في المبارة
    Koç, üniversiteler için büyük yetenek avcılarının tamamının... - ...maça geleceğini söyledi. Open Subtitles المدرب يقول أنه يوجد منح دراسية للأفضل في المباراة
    İkisi de kuzey İrlanda'ya özgü bir tür hokey oyunu olan "hurling"de kullanılıyor. Open Subtitles وتستخدم على حد سواء في المباراة الغالية من القاء.
    Kafanı oyuna ver, oğlum. Haydi. Open Subtitles ضع ذهنك في المباراة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus