Aşçım Herakles'le, yolcusuz, Hint Okyanusu'nda bir yerlerde olmak. | Open Subtitles | و مع طباخي هيراكليس و دون أي مسافرين آخرين لنذهب الى مكان ما في المحيط الهندي |
Görünüşe göre Hint Okyanusu'nun güneyinde bir yere çarpacak. | Open Subtitles | يبدو أنّهم ذاهبون لدكِّ مكانٍ ما في المحيط الهندي الجنوبي. |
İşe yarayacak kadar büyük bir örneği 3 ay önce Hint Okyanusu'ndan çıkartıldı. | Open Subtitles | أول عينة كبير بما يكفي ظهرت في المحيط الهندي قبل 3 أشهر. |
Senin Hint Okyanusunda karides avlama fikrinden daha saçma olan bir şey varsa, o da benim seninle gelmemdir. | Open Subtitles | لكن أغبى شيء من فكرتك لنصبح صيادان لسمك الجمبري في المحيط الهندي |
Hindistan Okyanusu kaynaklı iki iz bildiriyoruz. | Open Subtitles | ابلغ عن وجود مسارين منشأهم هنا في المحيط الهندي |
Hint Okyanusu'nda 1980 El Nino sırasında olan şeydi buydu. Avrupa ve Kuzey Amerika'dan çok daha büyük bir alanda mercanların %80'i beyazladı ve bunların dörtte biri öldü. | TED | حسنا هذا مايحدث في المحيط الهندي خلال عام 1998 في النينو في منطقة متسعة كبيرة أكبر من حجم أمريكا الشمالية وأوروبا عندما يزال لون 80 في المئة من المرجان وربعهم يموتون |
İki mermi sık, Hint Okyanusu'na at. | Open Subtitles | حنفية مزدوجة،ملقاة في المحيط الهندي |
İzlediğiniz görüntüler Hint Okyanusu'ndaki "Christiane 1" adlı kurtarma gemisinden geliyor. | Open Subtitles | "يأتينا هذا الشريط المصوّر الذي لا يُنسى من (كريستيان 1)" -مركبة إسعاف في (المحيط الهندي" )" -كيف تريد بيضك يا (دان)؟ |
Bu ormanın tek varoluş sebebi... yüzlerce km ötedeki Hint Okyanusu'nun... sıcak Agulhas akıntısından yükselen nem. | Open Subtitles | غابة تواجدت بسبب ارتفاع الرطوبة من تيار الـ(أغُلاس) الدافئ على بعد مئات الأميال في المحيط الهندي |
HİNT OKYANUSU'NDA BİR YER | Open Subtitles | "في مكانٍ ما في المحيط الهندي". |
Hint Okyanusu'ndaki Yılbaşı Adası. | Open Subtitles | جزيرة (الكريسماس) في المحيط الهندي. |
Neyse ki ön araştırma ekibimiz kargaşalı bölgelere aşinalar ki dürüst olalım bu oldukça önemli çünkü Yemen ve Somali arasında bir bölgeye giriyorduk ve vali yardımcısı da dahil neredeyse milyon tane yerden yardım alarak sonunda kendimizi Hint Okyanusu'nun yasa dışı sularında tahta bir kargo gemisiyle yola koyulmuş bir hâlde bulduk. Üstelik tuvaletimiz de buydu. | TED | على أية حال، فريقُ استطلاعنا كان لحسن الحظ ذا خبرة في استكشاف المناطق غير المستقرة، بحيثُ، ولنكن صادقين، يعدُ أمراً مهماً لأننا كنا نحاول الوصول لمكان يقع بين اليمن والصومال، وبعد استخدام العديد من الواسطات، وإحداها كان مع نائب المحافظة، تمكنّا أخيراً من التحرك، وإن كان على متن سفينة نقلٍ إسمنت خشبية تبحر بين القراصنة في المحيط الهندي ويوجد عليها مرحاضٌ مثل هذا. |
Benimse Hint Okyanusunda bir yerde 400 yatağım vardı. | Open Subtitles | لدي 400 سرير عالقة تحوم في مكان ما في المحيط الهندي |
Hint Okyanusunda ne halt ediyorum ben? | Open Subtitles | ما الذي افعلة بحق الجحيم انا في المحيط الهندي |
Sayın Bakan, Hint Okyanusunda seyreden iki adet uçak gemimiz var. | Open Subtitles | لدينا حاليا حاملتي طائرات استعدادا في المحيط الهندي. |
Hindistan Okyanusu kaynaklı iki iz bildiriyoruz. | Open Subtitles | هنا معك مجموعة ناتو في منظقة سانت مارينا ابلغ عن وجود مسارين منشأهم هنا في المحيط الهندي |