Savcı yasa dışı olarak alındığını ispatlarsa açık artırmaya çıkartırız. | Open Subtitles | نضعها في المزاد ان كان المدعي العام اكد انها وصلت اليه بطريقة غير شرعية |
İki gün önce, Smithsonian işimin bir parçası olarak Bramble's'da bir açık artırmaya katılmıştım. | Open Subtitles | قبل يوميـــــــــن حضــرت مزاد في رامبـــل كجــزء من التخفـــي في المزاد |
Bak, açık arttırmada uzman olabilirim, ama bu çok pahalıya mal olacak. | Open Subtitles | يمكنني أن اكون خبيره في المزاد لكن سيكلفنا هذا الكثير من المال |
açık arttırmada randevumu alman konusunda mecbur olmadığını bilmeni isterim. | Open Subtitles | أريدكَ أن تعرف أنكَ لستَ مضطراً للمزايدة عليّ في المزاد |
Muhtemelen açık artırmada başına bir şey daha kötü lt'sa kaderi. | Open Subtitles | هذا مصير أسوء من أي شيء ممكن أن يحدث في المزاد |
Sonuç olarak, bu kız bir kaç saat içerisinde açık arttırmayla satılmış olacak ve ben de sizlerin bu konuda neler yapacağınızı bilmek istiyorum. | Open Subtitles | النقطة الرئيسية .. أن هذه الطفلة سوف تباع في المزاد بعد ساعات قليلة وأريد أن أعرف ماذا ستفعلون حيال هذا المزاد |
Aslında o kadar gelişmişti ki, açık arttırmaya sunulan malikaneleri bile vardı. | Open Subtitles | ، متطوّرة جداً، في الحقيقة كـانت تحظى بالقصور لتُعرض في المزاد |
Löseminin çaresini bulmayı gerçekten istiyor olması lazım, çünkü açık artırmanın suyunu çıkardı. | Open Subtitles | يبدو أنه يرغب بشدّة في إيجاد علاج لمرض اللوكيميا لأنه دفع مبلغاً كبيراً في المزاد |
İkinci ve son defa başlangıç fiyatı olmadan açık artırmaya sunulacak. | Open Subtitles | المرة الثانية والأخيرة سوف يتم عرضه في المزاد بدون أي سعر في البداية |
Firma iflas ettiğinde son kamyonu açık artırmaya çıkardılar. | Open Subtitles | و كانوا يعرضوا آخر شاحنة "بانجلو" في المزاد |
Bu gece Peter'ı açık artırmaya getirmemizi önerdi. | Open Subtitles | اقترح علي أن أحظر بيتر اليوم في المزاد |
Hepsini açık artırmaya Theo Knight diye biri koymuş. | Open Subtitles | " كل هذه الأدوات وضعت في المزاد بإسم " ثيو نايت |
Oyunları ortalama 129 dolardan alıyormuş ama açık arttırmada yarı fiyatına satıyormuş. | Open Subtitles | كان يشتري اللعبه بمتوسط سعر 129$. ولكن يبيعها بنصف السعر في المزاد. |
Sonra açık arttırmada satmaya çalışacaklar. | Open Subtitles | ربما إنهم يحاولون بيعه في المزاد أو ربما لا. |
Evet ama çekilmeyi düşünüyor. Çünkü açık arttırmada karşısında siz olacaksınız. | Open Subtitles | بلى، لكنه يفكر بالخروج لأنه يظنك ستنافسه في المزاد. |
Belki de açık artırmada ucuza kapatmak için sahte olduklarını söylüyorsun. | Open Subtitles | ربما انت تقول انها مزيفة لكي تستطيع شرائها ارخص في المزاد |
Son masası bir açık artırmada satılmış.. 87,000 dolara. | Open Subtitles | منضدته الأخيرة بيعت في المزاد بـ 87 الف دولار |
Geçen gün açık artırmada karşılaştığımızda, biraz bakımsız görünüyordun, ama şimdi... | Open Subtitles | عندما اجتمعنا في المزاد ذلك اليوم . لقد كنت خشنة بعض الشيء والان أنت .. |
Evet ama, her şeyi açık arttırmayla satacaklar. | Open Subtitles | نعم, لكنه سيبيعون كل شيء في المزاد اولاً |
İstemiyorsan, satabilirsin ya da kanıt odasına geri koyabilirsin onlarda açık arttırmayla satabilirler. | Open Subtitles | أو بإمكانكِ أخذها إلى غرفة الأدلة، ويُمكن أن يتم وضعها في المزاد. |
Diyor ki eğer eşyaları bir depoda tutuluyormuş sahiplenen olmazsa açık arttırmayla satılacakmış. | Open Subtitles | يقول ان أغرضه الشخصية محفوظه في مخزن وسيتم بيعها في المزاد لو لم تأخذها |
Maalesef ben, şehir dışında bir bayan-arkadaşımla olacağım ve bu yüzden açık arttırmaya katılamayacağım. | Open Subtitles | ولكن لسوء الحظ سأكون خارج المدينة مع صديقتي ولن أستطيع أن أضع سعري في المزاد |
Ben Jones'u arar, şişeyi açık arttırmaya sokmanın bir yolunu bulmaya çalışırım. | Open Subtitles | سأتصل بجونز لكي يجد لنا طريقة لوضع هذه الزجاجة في المزاد |
Bayanlar baylar, açık artırmanın harika bir parçası: | Open Subtitles | سيداتي سادتي أهم ما في المزاد |