Bu Bölgede seçmen olmak için kayıt yaptırmamış 5.000 zenci var. | Open Subtitles | كل ما أعرف أن هناك 5000 زنجي في المقاطعة غير مصرح لهم بالتصويت بعد |
Bölgede cinayetler varsa Federallere gidersin. Bir şekilde girecektin. | Open Subtitles | جرائم القتل في المقاطعة تخص الفيدراليين عليك توقع وجودهم علي أي حال |
Ve daha önce ne hata yapmış olursan ol, ben bölgedeki bütün sağlık çalışanının burada olduğunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | ..وانظري, أي غلطة قمتِ بها سابقا أنتِ تعلمين أنا محاطون بكل عامل صحة في المقاطعة صحيح ؟ |
Ve bütün bölgedeki projelerinin başına onu koymuştu. | Open Subtitles | وجعله المسؤول عن جميع المشاريع في المقاطعة |
Her ilçe adalet sarayının önünde gözü bağlı kadın heykeli vardır. | Open Subtitles | خارج كل محكمة في المقاطعة في الأرض هناك السيدة معصوبة العينين |
Testten ilçedeki en yüksek notu aldım, ama bunun 0.0 olan ortalamama bir faydası olmadı. | Open Subtitles | أنا كان لدي أعلى نتيجة إختبار في المقاطعة لكنها لم تساوي بالضبط الـ 0,0 جي بي أي خاصتي |
Elbette, eyaletteki neredeyse her organik çiftçi böyle yapar. | Open Subtitles | بالتأكيد. كلّ المزارع العضويّة تقريباً في المقاطعة تفعل إنّه برنامج كبير |
Komşu ilçede Karen Foley'nin verdiği bir şikayet dosyası buldum. | Open Subtitles | وجدت شكوى مرفوعة من قبل كارين فولي في المقاطعة المجاورة |
Bölgede büyüyen ve yokluktan gelen biriyle başla. | Open Subtitles | ابدئي بمن نشا في المقاطعة وصنع ثروته من الصفر |
- Bir bağımlı cüzdanını çalar ve bulman için yardım eder. - Evet. Bu Bölgede bu günlerde bir sürü insan cüzdanını bulman için yardım eder. | Open Subtitles | والمدمن يسرقها ويساعدك في ابحث عنها ؟ هذه الأيام في المقاطعة الكثير يبحثون لك عن محفظتك |
Bu da demek oluyor ki 4. Bölgede herkesin katılımına açık bir yarış var. | Open Subtitles | هذا يعني ان هنالك سباق مفتوح في .المقاطعة الرابعة |
Bölgede sadece 4 şerif vardı. | Open Subtitles | هناك فقط أربعة شريفين في المقاطعة |
Bölgede sadece 4 şerif vardı. | Open Subtitles | هناك فقط أربعة شريفين في المقاطعة |
Nerdeyse bölgedeki tüm memeurlar burda. | Open Subtitles | تقريبا كل الضباط في المقاطعة متواجدون هنا. |
Sonunda bölgedeki en büyük toprak sahibi olacak. | Open Subtitles | ويصبح أحد أكبر مالكي الأرض في المقاطعة |
Eyalet İlçe Belediye Suçlu Bilgi Sistemi. | Open Subtitles | نظام بيانات الحكومه للمنتهكين في المقاطعة |
Belki de Walter ilçe adliyelerinde, hastane dosya odalarında şehir arşivlerinde tapu kayıtlarında bir şeyler bulmuştu. | Open Subtitles | لربما وجد والتر شيئاً هناك في المقاطعة القديمة بدور القضاء، مكاتب سجلات المستشفيات، الأرشفة الحكومية، وثائق الملكية، |
Bu ilçedeki her polis ya acilde, ya binanın içinde ya da otoparkta. | Open Subtitles | كل شرطي في المقاطعة إما في غرفة الطوارئ.. المبنى أو موقف السيارات |
Cook County'deki en yüksek puanları aldı. Bütün ilçedeki. | Open Subtitles | بأعلى العلامات في المقاطعة, وأنا أتحدث عن المقاطعة كلها, |
eyaletteki uslu kadın ve adamlara grip aşısı yapacağım. | Open Subtitles | لأعطي لقاح الإنفلونزا لأفضل الرجال و النساء في المقاطعة |
eyaletteki av tüfeği sahipleri de bunu bilemez. | Open Subtitles | أو أي شخص في هذه المسألة من يملك سلاح في المقاطعة |
Ama ilçede hiç kafe yok, hiç internet kafe bulunmuyor, sinema ya da kitapçı da mevcut değil. | TED | لكن في المقاطعة كلها لا يوجد أي متجر قهوة، و لا ليس هناك مقهى انترنت، و لا دار عرض الأفلام، و لا مكتبة. |