Buraya yeni bir yaşam bulmaya gelmiştim. Şimdi yanlış yerde aradığımı anlıyorum. | Open Subtitles | أتيت إلى هنا لإيجاد حياة و أدركت إنني أبحث في المكان الخطأ |
Demek istediğim şu ki belki de cevabı yanlış yerde arıyoruz. | Open Subtitles | كل ما أريد قوله هو.. ربما نحن نبحث في المكان الخطأ. |
Belkide yanlış yerde, yanlış zamanda bulunuyordum. | Open Subtitles | ربما كنت فقط في المكان الخطأ في الوقت الخطأ |
Kardeşim kendi doğum günü yemeğini kaçırdı, çünkü yanlış zamanda yanlış yerdeydi. | TED | لم يحضر أخي عشاء عيد ميلاده لأنه كان في المكان الخطأ في التوقيت الخطأ. |
Hayır, dur bir. Naziler yanlış yeri kazıyorlardı. | Open Subtitles | تمهّل لحظة، كلا، فالنّازيون كانوا يحفرون في المكان الخطأ. |
Bariyerin yanlış yere kurulduğunu iddia ediyormuş. | Open Subtitles | وقد أوصى بأن الحواجز قد وضعت في المكان الخطأ |
- Rahip, sen yanlış yerdesin. Çocuklar... | Open Subtitles | أيها القس أنت في المكان الخطأ ..أنا آسف, أيها الفتى |
Bunu yeri yanlış. Daha fazla ışığa ihtiyacı var. | Open Subtitles | . هذه في المكان الخطأ . انها تحتاج الى مزيد من الضوء |
Ama dedikodunun, gerçek bir skandal doğurabilmesi için doğru bir kişinin yanlış bir yerde olması gerekir. | Open Subtitles | لكن في عرف فتاة النميمة هو ولادة فضيحة جديدة وهو يقتضي ان يكون الشخص المناسب في المكان الخطأ |
yanlış yerdesiniz. | Open Subtitles | أنت في المكان الخطأ. |
Eğer yanlış yerde olsaydınız şu anda vurulmuş olurdunuz. | Open Subtitles | لا. لو كنتم في المكان الخطأ لكنتم قتلتم الآن |
tam yerinde bir isabet,gazeteciler yanlış yerde olmalı hayır,prova yapıyordum,izle | Open Subtitles | لديك تصويب مدهش ، ربما الصفائح موجودة في المكان الخطأ ؟ لا ، كنت أتدرب ، راقب الآن |
Bombanın yanlış yerde patlaması fazladan biraz iş çıkardı. | Open Subtitles | لقد انفجرت القنبلة في المكان الخطأ مما اسفر عن الانفجار أعمال إضافية |
Sadece yanlış yerde yanlış zamandasın, esasında. | Open Subtitles | انت فقط في المكان الخطأ في الزمان الخطأ .. كما يبدو |
Peki, tamam, onlar kendilerini yanlış yerde havaya uçuruyorsa, sen hepsinin bunu doğru bir şekilde, yapmasını sağlayacaksın. | Open Subtitles | حسناً , إذا كانوا ينوون تفجير أنفسهم في المكان الخطأ فيجب أن أن تحرص على أن يفجروا انفسهم في المكان الصحيح |
Hiç düğme yok, yani yanlış yerde olamazlar. | Open Subtitles | لا يوجد أزرار , لذا لا يمكن أن يكونوا في المكان الخطأ |
Karın yanlış zamanda yanlış yerde idi. | Open Subtitles | زوجتكَ كانت في المكان الخطأ في الوقتِ الخطأ |
Yanlış zamanda, yanlış yerdeydi. | Open Subtitles | هو فقط كان في المكان الخطأ في الوقت الخطأ. |
Sadece yanlış zamanda yanlış yerdeydi. | Open Subtitles | كان في المكان الخطأ بالتوقيت الخطأ لا أكثر. |
Elinizde kanıt olmadığına göre bence yanlış yeri araştırıyorsunuz. | Open Subtitles | ومنذ كان لديك أي دليل، أعتقد كنت تبحث في المكان الخطأ. |
Siz aracınızı yanlış zamanda yanlış yere parkettiniz. | Open Subtitles | انت اوقفت سيارتك في المكان الخطأ في الوقت الخطأ |
Para için bir kafeste kıvırtıp insanları incitiyorsan, yanlış yerdesin. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن الرقص حولها في القفص وتؤذي الناس من أجل المال، كنت في المكان الخطأ. |