Şu tarafta efendim. Yönetim güzel arabaları Ön tarafta tutmamızı istiyor. | Open Subtitles | هناك ياسيدي, الإدارة تحب أن تضع السيارات الرائعة في الواجهة |
Ön tarafta camdan içeriye sızmıştı. | Open Subtitles | إنها تتسرب من خلال الزجاج في الواجهة الأمامية |
Şerif McBride'ların arabasının Ön tarafta park edilimiş olduğunu söyledi, ayrıca onların cep telefonları, araba anahtarları, cüzdanları yani herşeyi burda. | Open Subtitles | العمدة يؤكد أن سيارات " ماكبرايد " ماتزال في الواجهة وهواتفهم ومفاتيح السيارات والمحافظ كلها هنا |
Hayır, otuz dakikalık. Peki, bakın benim zaten Ön tarafta adıma ayrılmış bir park yerim var, o yüzden... | Open Subtitles | ... حسناً , إنظروا , لدي مكان وقوف مخصص في الواجهة , لذا |
Afrika'daki toplumsal hareketler, demokrasiyi bu şekilde kavramlaştırmada sıklıkla ön planda olmuştur. | TED | كانت الحركات الاجتماعية الأفريقية في الواجهة في معظم الأحيان لإعطاء الديمقراطية مفهومًا بهذه الطريقة. |
Pekala Ed, Ön tarafta iki polis var, arkada iki daha. | Open Subtitles | "إذاً ، "إد لديك اثنان في الواجهة "و اثنان في الخلف ، و لديك "هيجينز على السطح ، أنت تعلم أنّه نائم الآن |
Ön tarafta dikilmeyin diye daha kaç kez söylemem gerekiyor? | Open Subtitles | كم مرة قلت لكم لا تقفون في الواجهة |
- Ön tarafta güvenlik kamerası var. | Open Subtitles | هنالك كاميرا أمنية في الواجهة |
Ben aslında Tad'ın bir arkadaşıyım hani Ön tarafta çalışan. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا صديقة لـ(تاد)... -الرجل الذي يعمل في الواجهة |
Ön tarafta küçük bir köpek var. | Open Subtitles | توجد بقعة صغيرة في الواجهة |
Görebildiğiniz üzere, Ön tarafta hasar var. | Open Subtitles | تلقى صدمة في الواجهة الأمامية |
Onu eve götürmelisin. - Araba Ön tarafta. | Open Subtitles | السيارة في الواجهة. |
- Peki. Burada ön planda pencerelere sahibiz. | Open Subtitles | تقع النوافذ هنا لدينا في الواجهة |
"...ve ön planda olan kişi... | Open Subtitles | والرجل الذي كان في الواجهة |