Burası Pelham 1-2-3. Tam zamanında başardınız, değil mi? | Open Subtitles | هنا بيلهام 123, لقد وصلت في الوقت المحدد بالضبط اليس كذلك؟ |
Ameliyat için Tam zamanında geldin, Doktor. | Open Subtitles | أتيت في الوقت المحدد للجراحة أيها الطبيب |
Brian. Tam zamanında. Hoşuma gitti bu, içeri gir. | Open Subtitles | براين ،اتيت في الوقت المحدد يعجبني ذلك،تفضل |
Şelalenin çok uzağına gitme, Tam vaktinde orada olacağım. | Open Subtitles | لا تتجولين بعيداً عن الشلال , وكوني هناك في الوقت المحدد |
dakik olunması gerektiğine inanıyorum. Pratikte, örneğin, zamanında başladığımızda, zamanında bitirdiğimizi gördüm. | TED | اعتقد انه عليك ان تأتي في الوقت المحدد, لكنني لم اشعر بأهميته إلاَّ عند التدريب نبدأ في وقت محدد, وننتهي في وقت محدد. |
İşte başlıyor, tam da zamanında. | Open Subtitles | ها هو قادم في الوقت المحدد تماماً |
İşte 10.15 krizi Tam zamanında geldi. | Open Subtitles | ها قد أتت حالة غضب الساعة 10: 15 في الوقت المحدد |
Empire State Binası Tam zamanında tamamlanmalı. | Open Subtitles | مبنى الآمباير ستايت يجب أن ينتهي في الوقت المحدد |
İlanı görecek, senin onu korumak için yaptığını sanacak, ve annesinin yanına koşarak gelecek sürgününde sana katılmak için Tam zamanında. | Open Subtitles | سوف ترى الاعلان وتظن ذلك وتأتي مسرعة للوقوف بجانب امها في الوقت المحدد لتشارك امها المنفى |
Yapman gerekeni biliyorsun. Tam zamanında. | Open Subtitles | هذا ما يجب أن تكون عليه، في الوقت المحدد |
Hedefin kimliği onaylandı. Hedef buluşma yerine Tam zamanında girdi. | Open Subtitles | تم تحديد الهدف , ودخل المشتبه به المكان في الوقت المحدد |
Tam zamanında geldin. | Open Subtitles | الآن بعد أن كنت قد تأتي في الوقت المحدد. |
İstenen formları Tam zamanında doldurdum, değil mi? | Open Subtitles | لقد ادخلت استمارات الطلب في الوقت المحدد صحيح؟ |
Hayır. Saat 6:30. Tam zamanında. | Open Subtitles | لا ، لست كذلك إنها السادسة والنصف ، جئت في الوقت المحدد |
Tamam, pekala. Tam zamanında orada olacağız diyorsun. | Open Subtitles | جيّد، حسناً، أنّك تقول سيكون علينا التواجد هناك في الوقت المحدد. |
Tam güneş battığında çıktım da. - Hayır, Tam zamanında geldin. | Open Subtitles | رحلت عند غروب الشمس لا، أنت جئت في الوقت المحدد |
Her hafta Tam zamanında teslim edeceğiz. | Open Subtitles | سنوصل لك الكميّة أسبوعيًا في الوقت المحدد. |
Tam vaktinde geldin. Hiç güzel sesler duymadın mı? | Open Subtitles | أتيت في الوقت المحدد ألم تستمع أي أصوات جميلة |
Tam vaktinde mutIu ve temiz bir ºekiIde geIeceksin. | Open Subtitles | و أنت ستعود إلى هنا نظيف , سعيد , و في الوقت المحدد أيضاً |
Öncelikli teslimat ve Tam vaktinde, her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | -أولوية اولى في الوقت المحدد , كما هو الحال دائما |
Kim gelirse gelsin dakik olmayacaktır. | Open Subtitles | أيـاً كان من هو قـادم لن يأتي في الوقت المحدد |
Özellikle de tam da zamanında geldiğinde. | Open Subtitles | خاصة عندما يصل في الوقت المحدد |