Hayır, Yakın bir zamanda da konuşmak istemiyorum. Tamam. | Open Subtitles | اه, لا, ولا اتوقع ان اكلمها في اي وقت قريب |
Yakın bir zamanda buraya tekrar geleceğini zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد انه سيعود الي هنا في اي وقت قريب |
Yakın bir zamanda BlueBell'e gelmek gibi bir planın var mı? | Open Subtitles | اذا, امم الديك اي خطط بان تكون قريب من بلوبيل في اي وقت قريب |
Yakın zamanda dans etmeyecek, değil mi? | Open Subtitles | انه لن يذهب للرقص في اي وقت قريب , هو كذلك |
Marilyn o kadardı. Yakın zamanda eve gelecek misin? | Open Subtitles | هكذا كانت مارلين ستأتي الي المنزل في اي وقت قريب? |
Şüphelilerin sorgularına devam eden polis Yakın bir zamanda tutuklama olup olmayacağı ile ilgili yorum yapmayı reddetti. | Open Subtitles | بينما انهمكت السلطات في أستجواب المشتبه بهم رفضوا التعليق على إذا ما كانوا سيقوموا بعملية أعتقال في اي وقت قريب |
Yakın bir zamanda hiçbir yere gitmeyeceğim. | Open Subtitles | "لن اذهب الى اي مكان في اي وقت قريب" |
Oraya Yakın bir zamanda gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لن اذهب لهناك في اي وقت قريب |
Yakın zamanda New York'a dönmeyi düşünmüyorum. | Open Subtitles | انا لا انتوي العودة لنيويورك في اي وقت قريب |
Alıcı ve bono ücreti bulup Yakın zamanda para kazanmaya yetecek anlaşmalar yapmamızın imkânı yok. | Open Subtitles | لا يوجد طريقة لنجد عملاء, شروط تفاوض و ندفع بالصفقات من القمع حتى تدر لنا مال في اي وقت قريب |
O yüzden keyfine bak ve Yakın zamanda duruşma için resmi suçlamalar bekleme." | Open Subtitles | لذلك استمتع ولا تتوقع اتهامات رسمية للمحاكمة في اي وقت قريب |